Almodovar'ın Pain & Glory'si 11 Ekim'de beyaz perdede. Cannes'da eleştirmenlerden tam not alan, Antonio Banderas'ın en iyi erkek oyuncu ödülüne layık görüldüğü Pain & Glory, İspanya Akademisi tarafından, Oscar adayı olarak seçilmişti. Alejandro Amenabar’ın While at War'u ve Salvador Simo’nun animasyonu Buñuel in the Labyrinth of the Turtles'ın arasından sıyrılıp adaylığı göğüsleyen film aynı zamanda Banderas ile Almodovar için muhteşem bir geri dönüş olarak gösteriliyor.
Venedik Film Festivali'nde yaşam boyu başarı ödülüyle onurlandırılan ünlü yönetmenin kendisi ve geçmişiyle de yüzleştiği düşünülen film Salvador Mallo adındaki bir yönetmenin, çocukluğundan itibaren, hayatındaki dönüm noktalarının yaşamında bıraktığı izleri anlatıyor. Eski ışıltı günlerin özlemiyle yaşayan Mallo'nun aile bağlarını, Madrid'deki ilk aşkını, sinemanın duygusal ve ruhsal dünyasındaki etkilerini de göreceğimiz Pain & Glory kişisel bir hesaplaşma hikayesi. Anlaşılan o ki, film izleyicisini, Almodovar'ın hikaye anlatıcılığının zirvesine taşımaya geliyor.
Almodovar'ın alter egosu da denebilecek Mallo karakterini canlandıran Antonio Banderas'ın omzuna aldığı yükün ağırlığını da görmezden gelmemek gerek.
Kommentare