Search Results

Ülkemizde Amerikan Güreşi olarak tanınan Profesyonel Güreş'in ışıltılı şova dönük mücadelelerin ardındaki dünyayı gözler önüne seren Dark Side Of The Ring'e göz atmaya ne dersiniz? Sahne arkası tartışmalar, çözülememiş cinayetler ve altın çağından en karanlık günlerine kadar bir dizi olaya ışık tutan seri fantezi ile gerçek arasındaki sorulara cevap arıyor. Yönetmenliğini Jason Eisener'in yaptığı serinin yapım şirketi ise Viceland. Chris Jericho, Dutch Mantell, Bruce Prichard, Jake Roberts gibi isimlerin kendilerini anlattığı belgesel dizi "birbirlerine vurmuyorlar, tamamen şov" diyerek izlediğimiz bir dünyanın karanlık tarafındaki perdeyi aralıyor. Kaynak ve görseller: vicetv.com

Geçtiğimiz sene sonuna doğru çıkardıkları Everyday Life albümünden teker teker şarkılar, videolar yayınlayan Coldplay'den güzel bir şarkıya güzel bir video daha geldi. Trouble In Town adlı şarkıyı dinlediğimiz video hayvanların insanlar gibi yaşadığı bir evreni gözler önüne seriyor. Tilkileri çete elemanı, leoparları polis, domuzları siyasetçi olarak izlediğimiz videoda bir de depresyonda tavşanımız var. Arka planda Coldplay dinlediğimiz bir Animal Farm tadındaki bu hicivli videoda, grup, bir diktatörün yönetiminde evsizlik, uyuşturucu ve suçla uğraşan New York sokaklarını konu ediyor. George Orwell'in kitabını okuyan bir ren geyiğini de gördüğümüz video ve şarkıdan elde edilecek gelirin bir kısmı Chris Martin elçisi olduğu Masumiyet Projesine bir kısmı da Afrikalı Çocukları Besleme Kuruluşu'na bağışlanacak.

"Benim için 70'li yıllardan başlayan bir çağ bu. Çocukluğumdan beri duyduklarımın, bu zamana kadar taşıdığım seslerin çağı" olarak tanımladığı solo albümü Epoch'u yayınlayan Doğan Duru tekil bir serüvene de yelken açmış oldu. Rüzgarı bol olsun demek düşüyor bizlere de... 1996'dan beri 6 albüme birlikte imza attığı Redd'en ayrı çıkılan bu serüven yine kendi sözleriyle "her şeyi ben yaptım derdinden kaynaklanmıyor". Çok daha gerçek olsun hissiyle çıkılan bu serüven tüm sözlerin, tüm notaların, tüm dokunuş ve mikslerin kendisine ait olduğu 11 şarkılık bir albümle sonuçlanmış. 4 şarkıda Berke Özgümüş'ün davullarda albüme katkı sağladığını da belirtmeden geçmeyelim. Biriktirdiği, büyüttüğü, öğrendiği müziği ortaya çıkaran bir deneyim olarak özetlediği süreçte bize samimi, melankolik ve mıknatıs gibi, bir anda sarmalayan bir albüm sunuyor sanatçı. Albüm kapağındaki güzelliğin Mehmet Güreli imzası taşıdığını da ekleyelim. Doğan Duru'ya bu tekilleşme sürecinde yolu açık olsun dileklerimizi sunalım... Redd'i Redd yapan tüm isimlerin bireysel dünyalarındaki sesleri ve içlerindeki tınıları ayrı ayrı duyabiliriz umudumuzu da burada dillendirelim ve sizi albümle başbaşa bırakalım...

Bu sene 30. yılını kutlayan Nike Air Max 90 ailesine yeni bir üye katılabilir. Katılabilir diyoruz çünkü henüz resmi bir açıklama gelmiş olmamakla birlikte bazı görseller yayınlanmış durumda. Nike'ta devrim yapan isimlerden biri olarak anılan Tinker Hatfield'ın imzasını taşıyan ve hayatına Air Max III olarak başlayan model zaman içinde farklı versiyonlar ve renk paletleriyle yorumlanmıştı. En son OG'den ilham alan renk kartelasıyla yenilenmişti. 2013'te Hidefumi Hommyo'nun kurmuş olduğu sneaker mağazısı Atmos'un Nike işbirliğinde tasarladığı Duck Camo modelinin bir yorumu da denebilen yeni modelin mart sonuna doğru çıkması bekleniyor. Atmos versiyonun terse çevrilmiş hali olarak yorumlanan yeni model Reverse Duck Camo olarak adlandırılıyor. Kızılötesi renk ve siyahın yer değiştirdiği bu yeni üyesinde koyu yeşil tonlardaki kamuflaj parmak ucu, yan yüzey ve topukta Duck Camo'daki gibi bırakılmış. Daha özellikli bir görüntüye bürünen Reverse Duck Camo neon kırmızısının geniş yüzeyde kullanımıyla ilgi çekiciliğini de arttırmış. Tasarımcılar Air Max 90'ın çok portlu bağlama özelliğinden ise vazgeçmemişler. Son yıllarda alıştığımız fosforlu renklerle basbas bağıran Air Max 90'lardan farklı bir yere konumlanan bu yeni versiyon aile için yeni bir yolun açıldığının da göstergesi.

Ozzy Osbourne Ordinary Man albümünde Elton John ile birlikte kaydettiği aynı isimli şarkısı için bir video çekti. Geçtiğimiz gün paylaştığı videoda Ozzy Osbourne'un müzik hayatını zaman çizelgesi halinde izliyoruz. Bu albüme kalbimi koydum, ruhumu verdim türündeki açıklamalarının karşılığı niteliğinde videoda Osbourne'nun kariyerindeki güzel anların yanı sıra gitarist Randy Rhoads'u kaybetmesi gibi sanatçıyı yıkan anlara da şahit oluyoruz. Ünlü olmaya hazır değildim, sonra herkes adımı ezberledi" sözleriyle Black Sabbath'ın temellerinin atıldığı Birmingham'dan başlayan video Stephen Lee Car tarafından yönetilmiş.

Dijital kolajları ile klasik tablolardaki tanrıları ve karakterleri modern hayattan karelerle harmanlayan Ukraynalı sanatçı Alexey Kondakov'a çeviriyoruz merceğimizi. Klasik ve popun birbirinin içine girmediği ama üçüncü bir bütün oluşturduğu Daily Life Of Gods serisinde sanatçı mistik canlıları ve tanrıları gökyüzünden indirip günlük yaşamın içine sokuyor. Gördüğümüz tablolarda edindiğimiz izlenimlerin, modern zamanda, yeni bağlamlar içindeki değişimlerini sorgulatmayı hedefliyor Kondakov. Tanrısal bir katmandan alıp sıradanlaştırdığı karakterlerin, bulundukları tabloların aksine, günümüz karelerinde verniklerini nasıl da kaybettiklerini vurguluyor. Herbert James ve Frederic Leighton tablolarından fırlayıp kendilerini dans pistine atan yarı çıplak kızlar, John William Waterhouse'ın tablosundan kaçıp alışverişe çıkan ve kendini bir ayakkabı mağazasında bulan Kleopatrası, köpeğini gezdiren kız, bar önünde nefes almaya çıkmış kadınlar... Hepsi de neonlu modern yaşamın altında adeta müzeden izinsiz çıkıp gün ağarmadan geri döneceklermiş gibi eğlenebildikleri kadar eğleniyor gibiler. Kimbilir belki de Kondakov oymalı, altın çerçeveler ile hayatları sınırlandırılmış tüm o karakteri özgür kılmıştır...

İki yıla yakın süredir beklediğimiz Westworld'un 3. sezonuna saatler kala HBO'dan bir tanıtım filmi daha geldi. Heyecanı gitgide arttırmaya başlayan HBO, kısa tanıtım filmleri, poster, Incite Inc. internet sitesine gizlenmiş videolar ile izleyicideki beklentiyi zinde tutmaya kararlı gözüküyordu. Jonathan Nolan'ın Comic-Con'da söylediği "Blade Runner ilhamı" ise beklentileri başka bir boyuta taşımıştı. Western soslu bilimkurgu dizinin bu sezonunda futuristik robotlarımız bir devrim gerçekleştirerek tema parklarından dışarı adım atacaklar ve gerçek hayatla bir araya gelecekler. İddialı kadrosuyla zaten çok konuşulan Westworld'un üçüncü sezonda da kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. Gerçek hayata ayak uyduramayan sorunlu bir robot olarak izleyeceğimiz Breaking Bad'in Jesse Pinkman'ı Aaron Paul'un yanı sıra Vincent Cassel, Scott Mescudi, Lena Waithe, John Gallagher Jr. ve Marshwan Lynch'de yeni sezonda izleyeceğimiz isimler arasında. Kamera arkası görüntülerde içeren yeni tanıtım filmi ise hemen burada sizi bekliyor.

Tutkuları futbol olan dört Hollandalı genç tarafından kurulan Kampseedorf kent duvarlarını futbol ile güzelleştirmeye devam ediyor. Yaşadıkları şehrin takımına da sıkı sıkıya bağlı olan Ajax'lı kolektif sadece kendi takımlarının kahramanlarını resmetmekle kalmayıp birçok yıldız futbolcuyu duvarlara işlemişler. Eski futbola daha çok bağlı oldukları aşikar olan romantik sanatçılar futbolun nostaljisinden pek kopamıyorlar. Hazırladıkları baskıları bir gece ansızın duvara yapıştırıp kayıplara karışan Kampseedorf sokaklara farklı bir tat katıyor. Bugüne kadar kimleri çizdiler derseniz; Maradona, Matthaus, Eusebio'nun yanı sıra Bergkam, Kluivert ve Tadiç'i sayabiliriz. Unutmamız gereken baş isim ise grubun adını da aldığı Oakley gözlükleriyle sahada yerini alan yıldız isim Clarence Seedorf.

Netflix Fransız yapımı yeni dizisi Arséne Lupin'in tanıtımlarını ufak ufak yapmaya başladı. Maurice Leblanc'ın ünlü romanından aynı isimle günümüze uyarlanan dizi Paris'te geçen bir hırsızlık hikayesi. Kılık değiştirmek ve centilmenliğiyle tanınan Arséne Lupin'i Omar Sy'in canlandırdığı yapımın ilk bölümünün yönetmeni ise Louis Leterrier. Intouchbales ve X-Men: Days Of Future Past'taki rolleriyle bildiğimiz Omar Sy'a Hervé Pier, Nicole Garcia, Clotilde Hesme, Ludivine Sagnier eşlik eden isimler arasında. İlk olarak Je Sais Tout dergisinde bir seri hikaye halinde sunulmaya başlayan hikaye 2004 yılında Jean-Paul Salomé tarafından beyaz perdeye aktarılmıştı. Louis Letterier'in bu yeni yorumu için henüz bir yayın tarihi açıklanmış değil fakat yıl sonuna doğru ekranlarda olması bekleniyor.

Yapımcılığına da bulaştığı animasyon filmi Trolls World Tour için yaptığı müziklerde işbirliklerine giden Justin Timberlake Andersoon .Paak ile yaptığı bir şarkıyı ortamlara düşürdü. En son SZA ile yaptığı The Other Side'ı paylaşan Timberlake bu sefer de Paak ile birlikte Don't Slack'i buluşturdu dinleyicisiyle. Filmde Branch ve Prens D. karakterlerini seslendiren ikiliden gelen bu disko soslu şarkı Justin Timberlake'in teklisi Can't Stop The Feeling'deki canlılık ve neşeyi de anımsattı. Don't Slack, 20 şarkıdan oluşan, film müzikleri albümündeki tek Timberlake .Paak ortak yapımı da değil. İkili It's All Love ve Just Sing şarkılarına da birlikte imza atmışlar. Albümde It's All Love'ın bir "funk" versiyonu olduğunu da ekleyelim.

Shun Hirose'nin Recouture'ünden eşsiz güzellikte bir New Balance yorumu daha geldi. Kişiye özel bir tasarım mı yoksa seri üretime girecek mi pek fazla bilgi olmasa da New Balance 670 silueti üzerine yapılan bu giydirme oldukça etkileyici olmuş. Kauçuk tabanları, klasik bağcık yapısının aksine aksesuar görünümde eklenen deri bağcıklar ve fermuarlı üst yüzey yeni bir karakter kazandırmış New Balance'ın 35 yıllık bu siluetine. parmak çevresi ve topuktaki deri kullanımı zarif ve değerli bir görünüm sağlamış. 500s ile 900s serileri arasındaki bir alanı doldurması için üretilen 670, bu yeni görünüşüyle, koşu parkurlarından çıkarak daha şehirli olurken geçmişinden de kopmamış. Açıkçası Shun Hirose ve ekibi yine kendilerinden bekleneni vermiş ve zaten sevdiğimiz bir model olan 670'i etkileyici bir hale bürümüşler.

Üç yıl önce popüler kültür distopyası olarak tanımladığı çalışması Populer Phenomena'sıyla dikkatlerimizi üstüne çeken illüstratör Filip Hodas yine bambaşka güzellikte bir işle çıkageldi. Popüler Phenomena'daki gibi yine çizgifilm dünyasına göndermeyle karşımıza çıkan Hodas sevdiğimiz çizgi kahramanların kafataslarının nasıl görüneceğine odaklanmış. Cartoon Fossil adını verdiği çalışmasında Goofy, Sponge Bob, Minnie, Tweety ve Uncle Scrogebob'u görselleştirmiş. Karakteristik yapılarıyla algımızda edindikleri konumlarla hemen tanıyor olsak da bu kahramanları, sanatçı bir sanat galerisinde sergileniyorlarmış gibi göstermeye çalışmış ve çeşitli aksesuarları ile birlikte tek renk fonda resmetmiş.

Eminem'in içmelere doyamadığı, Lego kusmuklu, rolden role girdiği, bolca kanlı Godzilla videosu yayınlandı. Üstelik sakalları ağarmış Mike Tyson'dan bir de güzel yumruk yiyor Eminem. Müzik hayatında da olduğu gibi videoda da imdadına Dr. Dre yetişiyor, üstelik doktor rolünde. Music To Murdered By albümünde, geçtiğimiz yıl kaybettiği, dostu Juice Wrld ile kaydettiği şarkıyı tercih eden Eminem yönetmen olarak da Lyrical Lemonade'in de başındaki isim Cole Bennett'e teslim olmuş. Lafı dolandırmadan Eminem ve müziğini sevenleri videoya alalım.

The New Pope'taki cesur sahneleri ve kendine olan özgüveniyle beynimizi yakan Jude Law'un yeni dizisi The Third Day'den ilk tanıtım filmi geldi. Mayıs ayında izleyiciyle buluşacak olan 6 bölümlük mini dizi yaz ve kış olmak üzere, üçer bölümlük, iki kısımdan oluşuyor. İki farklı kısımın iki de farklı yönetmeni var. İki farklı bakışla anlatılan bağlantılı hikayelerin kamera arkasındaki isimler Marc Munden ve Phillippa Lowthorpe. The Third Day bir Sky, HBO ortak yapımı. Gerçekle fantezi arasındaki çizginin silikleşmeye başladığı bir karakter olan Sam'in ziyaret ettiği adadaki süreci izlediğimiz ilk üç bölüm (yaz) adalılar ile Sam'in arasındaki etkileşime odaklanıyor. Son üç bölüm (kış) ise adaya cevaplar bulmaya gelmiş Helen'in öyküsünü anlatıyor. Helenin gelişiyle adanın kaderini değiştirecek kimi olaylar da tetikleniyor ve Helen kendini bir sarmalın içinde buluyor. Dizide Helen rolünde izlediğimiz isim ise Naomie Harris. Midsommar'ı da anımsattan The Third Day Utopia'nın da yaratıcı ismi David Kelly imzası taşıyor. Kışta ise Kelly'nin yanında Kit De Wall ve Dean O'Laughlin'i görüyoruz.

New Balance uzun bir süredir sessizliğini koruyan 998 modelini tekrar gündemine almış durumda. İlkbahar/yaz koleksiyonuna göz kırpan ML998V1 griye göz kırpan beyaz tonları ve dikkat çekici pudra pastel tonlarıyla sade bir model olarak gözüküyor. Premium süet ve pürüzsüz deri parmak çevresi ve topuktaki kanvas kumaşla zenginleştirilmiş. Nane yeşili ve ten renginin verdiği tazelik hissi ile insanın içini açan model zeminiyle aynı renkte tutulmuş N logosuyla da ön plana çıkmadan farkedebilmeyi bekler bir karakteri vurguluyor. ML998V1 New Balance internet sitesinde 160 $ fiyatıyla alıcılarını bekliyor.

National Geographic, Neil Degrass Tyson'ın taciz davalarından aklanması sonrası, geçtiğimiz yıl yayınlamaktan vazgeçtiği belgesel dizisi Cosmos'un yeni sezonunu gösterime sokma kararı aldı. Cosmos: Possible Worlds adlı belgesel, bir önceki gibi, 13 bölümden oluşuyor. 5 Nisan'da yayınlanmaya başlayacak Possible Worlds dünyamızı birbirinden değerli bilgilerle aydınlatmaya devam edecek. Carl Sagan'ın 40 yıl önce başlattığı Cosmos serisinin yeni versiyonunun metin yazarlığını ise, belgeselle aynı ismi taşıyan bir de kitabı bulunan, Sagan'ın eşi Ann Druyan'ın yaptığını belirtelim. Sagan dönemi sonrası gelişen ve değişen bilgilerle güncellenen yeni Cosmos, geçmişin ışığında, geleceği yorumlayacak. Cosmos: Possible Worlds, adından da anlaşılacağı gibi, insanoğlunun gelecekte hangi gezegenlere uygarlığını taşıyabileceğini sorgulayacak.

Başarılı terapist Grace Sachs'ın yazmış olduğu kitabın yayınlanması öncesi kocasının öldürülmesiyle birlikte başına gelenleri izleyeceğimiz The Undoing'den gerilimini yansıtan bir tanıtım filmi geldi. Jean Hanf Korelitz'in kitabı You Should Have Known'dan ekrana uyarlanan dizi kendi terapilerinde telkin ettikleriyle, başına gelenler sonrası, ters düşen Grace'in hikayesini anlatıyor. Grace hayatını dağıtıp tekrar birleştirmek zorundadır ve oğlu ile kendine yeni bir gelecek kurmanın mücadelesine girer. Bird Box'ın da yönetmeni Susan Brier'in yönetmen sandalyesinde oturduğu dizi Big Little Lies'ın yaratıcısı David E. Kelley imzası taşıyor. Kelley ve Kidman ikilisinin birlikte almış oldukları 16 Emmy Ödülü'nü de düşünecek olursak bizi nelerin beklediğini daha kolay yorumlayabiliriz. Dizinin bir diğer güzel yanı ise Paddington'daki oyunculuğuna şapka çıkardığımız ve en son Guy Ritchie'nin The Gentlemen'ında yer alan Hugh Grant'ın da kadroda olması. The Undoing 10 Mayıs'ta Hbo ekranlarında başlıyor.

Giysiler bir araçtır mottosuyla tasarımlarını gerçekleştiren moda markası Meanwhile ile macera ve keşif peşinde koşanlara yönelik botlar üreten Danner'dan 2018 sonrası bir işbirliği daha geldi. Danner'ın Mountain Light modeli üzerinde karar kılan iki marka hem kentsel hem de vahşi yaşama ayak uydurabilecek bir ürün çıkarmışlar. Mountain Light silüeti siyah pürüzsüz deri ile kahverengi ve lacivert süet üç versiyon olarak sunuluyor. Model yan yüzeydeki kilit tokası ile sabitlenen bağcık yapısıyla farklılaşıyor. Vibram tabanı, deri astarı ve topukta yer alan baskı Danner ve etikete işli Meanwhile logosu ile tamamlanan Mountain Light zamansız bir ürün.

Son aylarda adından bahsetmeden geçemediğimiz Taika Waititi'nin yazıp yöneteceği yeni Thor: Love And Thunder'ın kadrosuna Christian Bale'in katılacağı kesinlik kazandı. Uzun bir süredir dedikodu kıvamından öteye geçemeyen bilgi sonunda gerçekleşti. Thor: Ragnarok ile Marvel dünyasına unutulmaz bir film bırakan Waititi'nin yeni filmde neler döktüreceği merakla beklenirken Bale'in varlığı da merakımızı iyice arttırdı. Tessa Thomson'ın Westworld 3 galasında yaptığı açıklamalarla netlik kazanan Bale bilgisi soru işaretleri ile birlikte geldi. Bale'in hangi karakteri canlandıracağı netlik kazanmamakla birlikte, kötü karakterlerden birinde yer alacağı konuşuluyor. Söylentiler iki karakter arasında gidip geliyor. Bunlardan ilki Bronze Age'in Beta Ray Bill karakteri. Beta Ray Bill'i tekrar gündeme getirmek isteyen Marvel'in bu adımı için Christian Bale'in varlığı kaçırılmayacak bir fırsat olarak tanımlanıyor. İkinci karakter ise Thor'un amcası ve korku tanrısı Cul. Şimdilik Cul karakteri bir adım önde gözüküyor. Natalie Portman'ın canlandıracağı Jane Foster karakterinin Thor'un yerini alacağı bilinenler arasında. Bu devir teslim sonrası Cul ile mücadeleye girmesi de Bale'i bu karakterde izleme ihtimalini yükseltiyor. Filmografisinde unutulmaz bir Batman performansı da bulunan aktörün, bir süredir uzak durduğu, süper kahraman rollerine geri dönmesinin altında ise Waititi etkisi konuşulanlar arasında. Filmde Bale ve Portman'ın yanı sıra Vin Diesel, Thessa Thompson ve Chris Hemsworth da yer alıyor. Gösterim tarihi ise Kasım 2021 olarak planlanıyor.

2014 ve 2016 arasında 3 sezon boyunca yayınlanan Penny Dreadful'tan türeyen yan hikaye dizisi Penny Dreadful: City Of Angels'ın ilk uzun soluklu tanıtım filmi paylaşıldı. Bir Showtime dizisi olan yapım Gladiator ve The Aviator'dan tanıdığımız ilk üç sezonun yaratıcısı John Logan tarafından kurgulanmış. Önceki yapımların aksine Londra'da değil Los Angeles da geçen yeni hikaye izleyici tarih içinde bir yolculuğa davet ediyor. Şehrin otoban inşaatlarında çalışan Meksikalılardan, casusluk faliyetindeki Nazilere ve Evanjelistlere kadar bir çok farklı konuya değinecek yapım dinamik yapısıyla ilgiyi yine üzerinde tutacak gibi gözüküyor. Dedektif Tiego Vega ve Lewis Michener'in bir cinayeti aydınlatacağı hikaye bir değişim sürecinde olan Los Angeles'ın gerilimli dönemlerinde geçiyor. It Follows ve Don't Breathe'de izlediğimiz Daniel Zovatto'nın Tiego Vega rolünde izlediğimiz dizinin kadrosunda Natalie Dormer, Nathan Lane, Jessica Garza, Kerry Bishé, Ethan Peck, yer alıyor. Gerilim ve korkunun hiç düşmediği bir tempoda devam eden City Of Angels 26 Nisan'da yayınlanacak.