Search Results
Boş arama ile bulunan sonuçlar
- Kanye West şovu devam ediyor
Siyasete mi soyunur, yoksa mesihliğe mi emin değiliz ama Kanye Wets ayinsel Sunday Service günleri ve çıkardığı son albümü Jesus Is King sonrası şovlarına devam ediyor. Sıradan bir şey tabii ki beklemiyorduk Kanye'den ve yine şaşırtmadı. Zırhlı, siyah, kocaman tekerlekli araçlarla Chicago sokaklarında kaşıma çıktı Kanye West. Daha önce Closed On Sunday ve Follow God kliplerinde de gördüğümüz araçlar NBA All Star etkinliklerinin olduğu hafta sokaklara çıktı ve konvoy halinde sessizce sokaklarda dolaşarak ilgiyi üzerlerine çektiler. Sonrasında ise bagajlarını açıp Yeezy QNTM modelini insanlara dağıtmaya başladılar. Bir kaç gün süren tanıtım sokaklarda ilginç görüntüler de oluşturmadı değil. Olayın sosyal medyada duyulmasından sonra, araçlar sokaklarda belirdiğinde ve ağır ağır giderken durmasını bekleyen insan yığınlarınca metrelerce takip edildiler. İnsanların arzuları ve ihtiyaçları üzerinden böyle bir tanıtım yapılması ise kimi çevrecelerce oldukça eleştirildi. Kısaca QNTM'dan bahsedecek olursak, Yeezy BSKTBL'UN bir versiyonu olan model spordan çok günlük yaşama yönelik bir "sneaker"olarak tasarlandı. Beyaz, gümüş, gri ve siyah dokunuşlar içeren model Adidas'ın, ayakkabının üst yüzeyi bir örgü sistemiyle tek parçada üretebilimesini sağlayan, primeknit teknolojisiyle üretilmiş. Model ayağı çorabımsı bir yapı da daha iyi sarmaya olanak sağlayan teknolojinin yanı sıra Boost tabana da sahip. Foto: Adidas
- Coldplay'den videonuz var
Coldplay'den bir video'yla başlıyoruz haftaya. Kasım ayında çıkardıkları Everyday Life albümünden daha önce yayınladıkları animasyon videolu Daddy sonrası bir video daha geldi. İlişkilerinin farklı süreçlerinde dans ederken gördüğümüz bir çifti izlediğimiz Cry Cry Cry videosu Londra'nın ünlü Rivoli Ballroom'unda çekilmiş. Çok zarif ve tutkulu bir şekilde dans ederken izlediğimiz çiftin yavaş yavaş yaşlandığı ama danslarına devam ettikleri video Cory Bailey ve Fifty Shades Of Grey oyuncusu Dakota Johnson tarafından çekilmiş. Videonun koreografisi ise kısa filmleriyle de bildiğimiz dansçı ve yönetmen Celia Rowlson-Hall tarafından kurgulanmış. Çevreye verdikleri zararı minimuma indirmek için turneye çıkmayacaklarını belirten Coldplay umarız bu açığı böyle güzel vidolarla dolduracaktır.
- Air Jordan 1 Mid Milan
Geçtiğimiz günlerde Air Jordan 1 Low Paris'i sunan Nike Avrupa yolculuğuna devam ediyor. Bu sefer de Milano'da karşılaştık Air Jordan 1 ile. Şehrin barok ve neoklasik mimarisinden alan Air Jordan 1 Mid "Milan" Paris modelinin zarifliğinin yanı sıra daha net daha kendinden emin ve İtalyan karakteriyle daha gösterişli bir model olmuş. Şehrin zengin mirasını ilk bakışta vermese de tarihi binaların taş işçiliğinden esinlenerek kemiksi bir beyaz, gri, sarımsı bir kahverengi ve uçuk bir karamel'den renk kartelası oluşturulmuş. Paris modelinin bir devamı olan Milan'da da kabartma MLN harfleriyle deri bir etiket ve yaka kısmında kanatlı top kullanılmış. Son olarak şunu da söylemeden geçmiyelim ama İST etiketli bir Air Jordan 1 İstanbul çıkar mı bilmesek de Paris ve Milano sonrası beklemek hakkımız. Air Jordan 1 Mid "Milan" 19 Ocak'ta 130 dolardan satışa çıkacak. Foto: Nike
- Billie Eilish ve No Time To Die
Daniel Craig'li son James Bond olan No Time To Die'ın Billi Eilish'lı tema müziği için sizi böyle alalım. Bilindiği üzere, biz film için geri sayıma başladığımız sırada No Time To Die'ın müzikleri için anlaşılan isim Dan Romer ile yollar ayrılmış ve Hans Zimmer gökten düşercesine filme dahil. olmuştu. Biz bu haberin şokunu ve sevincini yaşarken yapımcılar bir sürpriz daha yapıp tema şarkısı inin Billie Eilish ile anlaşıldığını duyurmuşlardı. Bond filmlerinin tema şarkısını seslendiren en genç isim olan Eilish, proje kendisine ilk geldiğinde, şunları söylemişti; "her şekilde bunun bir parçası olmak çılgınca geliyor. Böyle efsanevi bir serinin parçası olan bir filme tema şarkısı yazmak büyük bir onur. James Bond şimdiye kadar var olan en havalı film ismidir. Hala şoktayım."
- Bu dünya ne sana ne de bana kalmaz
Romalı sanatçı Andrei Lacatusu "Sosyal Çürüme" adını verdiği bir dizi işini yayınladı. Günümüzün popüler sosyal medya şirketlerinin ihmal edildikleri ve çürümeye başladıkları günlere atıfta bulunarak düşüşlerini simgeledi. Sanatçı 3 boyutlu olarak tasarladığı çalışmasında paslanmış, terkedilmiş bu devasa markaların da bir sonu olduğunu biz fanilere hatırlatmaya çalışırken bizim de aklımıza şu sözleri düşürüyor "bu dünya ne sana ne de bana kalmaz, Sultan Süleyman'a kalmadı".... Foto: Andrei Lacatusu Behance
- Frida Kahlo x Vans
Özellikle otoportreleriyle bilinen, cinsiyet, sınıf, ırk ayrımı ve postkolonyalizm üzerine eserleriyle tanıdığımız Frida Kahlo'nun tabloları Vans'in 2019 tarihli koleksiyonu için ilham kaynağı olmuş. Meksika'nın doğası ve popüler kültürünü kanvaslarına taşıyan sanatçının eserleri Authentic, Sk8-Hi ve SlipOn siluetlerine baskı olarak kullanılmış. Authentic'te Frida Kahlo'nun ölümünden sekiz gün önce tamamladığı, 1954 tarihli, Viva La Vida tablosu yer alırken, Sk8-Hi için tasarımcılar sanatçının 1939'da resmettiği Las Dos Fridas'ı tercih etmişler. SliOon'da ise sanatçının, şu an Texas Universitesi'ndeki Nickolar Muray Koleksiyonu'nda bulunan, en bilindik otoportresi diyebileceğimiz resmi kullanılmış. Rengarenk bu koleksiyon bahar ve yaz günleri için oldukça içaçıcı olmuş demek istesek de çektiği acıları ve yaşamını düşündükçe bu fikirden bir adım geri durası geliyor insanın.
- The Strokes'un albümü kapıda
2016'da yayınladıkları 4 parçalık Future Present Past EP'si sonrası duyduğumuz ilk The Strokes parçası animasyon videosu ile birlikte geldi. Grup, 10 Nisan'da çıkacak, The New Abnormal albümünden ilk tercihi At The Door için kullandı. Run Dmc'den Metallica'ya, Adele'den, Shakira'ya kadar bir sürü isimle çalışmış diskografyasında olmayan ismin nadir olduğu yapımcı Rick Rubin tarafından çıkarılan albüm'den yayınlanacak bir sonraki şarkı ise Bad Decisions olarak açıklandı.
- Hakan: Muhafız s03
Netflix'in ülkemizdeki ilk yapımı olan Hakan: Muhafız 3. sezonuyla 6. Mart'ta dizi kütüphanemize geliyor. İyisiyle, kötüsüyle 2 sezonu geride bırakıp 3. sezonuyla karşımıza gelen dizi oldukça yoğun eleştiriler almış olsa da seyircide karşılığını bulmuş durumda. Kendisini sürekli olayların içinde bulan Hakan bu sefer de, Muhafız kanı taşıyan abisinin cehenneme çevirdiği İstanbul'u kurtarmaya çalışıyor. Şehir ölümsüzlerin saldırısı sonucu yayılan bir virüsle başetmeye çalışırken, Hakan da Faysal ve Rüya'yı amaçlarından alıkoymaya çabalıyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de panzehir için uğraşan Nisa'ya ulaşmaya çalışır Hakan ama bunlar buzdağının görünen kısmıdır. Hakan'ın asıl derdi, 600 yıllık bir kinle, İstanbul'u kendisine dar etme peşinde olan Vezir'dir. Hakan çareyi "geçmişini bilmeyen, geleceğini kuramaz" klişesinde bulur ve atalarının bu tip dertlere nasıl çareler bulduğunu görmek için geçmişle gelecek arasında ağ dokumaya başlar. Hakan'a kolay gelsin diyerek tanıtımı da buraya bırakalım ve size iyi seyirler dileyelim.
- Alex Garland'ın Devs'inden 1 değil, 2 değil, tam 4 tanıtım filmi birden
Never Let Me Go, 28 Days Later ile senaristliği iyice parlatıp Ex Machine ve Annihilation'da yönetmenlikteki becerilerinin de hiç az olmadığı kanıtlayan Alex Garland'ın Fx için çektiği bilimkurgu dizisi Devs'ten bir değil, iki değil, tam dört tane tanıtım filmi birden geldi. Erkek arkadaşının ölümüyle ilgili şüpheleri üzerine çalıştığı şirketi mercek altına alan Lily'nin hikayesine odaklanan yapım teknoloji soslu bir gerilim dizisi diyebiliriz. İpuçlarını topladıkça konunun sadece bir cinayetle kalmadığını, şirketinin geleceği tahmin edebilen bir teknoloji ile dünyayı etkileyebilecek bir komplo peşinde olduğunu farkeden Lily kendisini olayların içinde bulur ve pelerinsiz kahramanlarımız arasında yerini alır. Alex Garland'ın Ex Machina'da birlikte çalışmayı tercih ettiği Sonoya Mizuno'nun başrolde yer aldığı Devs'in oyuncu kadrosunda Jin Ha, Nick Offerman, Cailee Spaeny, Karl Glusman, Alison Pill, Zach Greiner, Georgia King yer alıyor. Şimdilik tek sezon ve 8 bölüm olarak çekilen Devs'in bir mini dizi olarak kalıp kalmayacağı ise yaratacağı etkiyle netleşecek gibi duruyor.
- Parizyen bir Air Jordan
Paris Saint-Germain için hazırladıkları 2020 koleksiyonu ve NBA'in Avrupa'da düzenleyeceği maçlardan biri olan The Game Paris arasında Nike Air Jordan 1 ailesine Paris modelini kattı. Air Jordan 1 "Paris" bağıran bir ürün olmak yerine rafine ve zarif görüntüsüyle ön plana çıkmayı tercih ediyor. Deri, süet ve dokulu tekstilin bir arada ve birbirinin önüne geçmeden kullanıldığı modelde renkler de gri, beyaz ve oldukça açık bir mavi tonu seçilerek Paris'in sessizliği vurgulanmış. Şehrin zarif estetiğinden yola çıkan tasarımcılar topukta kullandıkları kanatlı top ve dilde kullandıkları altın Air Jordan logosuyla tamamlamışlar yeni modeli. "PRS" harfleri işlenmiş eskitme deri etiket "swoosh" ile sonlandırılmış. Air Jordan 1 Low "Paris" 22 Şubat'ta 130 dolardan satışa sunulacak. Foto: Fenom
- The French Dispatch için geri sayım başladı
Bir yıla yakın süredir yolunu gözlediğimiz Wes Anderson'un yeni filmi The French Dispatch'ten ilk tanıtım filmi sonunda yayınlandı. 2018 Isle Of Dogs sonrası arayı çok da uzatmayan Anderson yine oldukça iddialı bir yapımla karşımıza çıkıyor. Alışılmış deyimle, yıldızlar geçidi olan kadrosuyla gözümüzü alacak olan film, kurgusal bir 20. yüzyıl Fransız şehrinde yayınlanan, The French Dispatch dergisinin son sayısından hikayeleri konu edecek. All Star benzetmesi de yapabileceğimiz kadro da yer alan isimler ise Tilda Swinton, Bill Murray, Adrien Brody, Elisabeth Moss, Benicio Del Toro, Owen Wilson, Timotheé Chalamet, Edward Norton, Saoirse Ronan, Christoph Waltz, Stephan Park, Jason Schwartzman, Henry Winkler olarak uzuyor da uzuyor. Wes Anderson'un senaryosunu yazdığı filmin hikayeleştirme sürecinde Anderson'un takım arkadaşları Jason Schwartzman, Roman Coppola, Hugo Guinness de yer aldı.
- Aysel Gürel...
Ünzile, Firuze ve Son Bakış gibi aklımıza geldiğinde sözlerini ezbere söyleyebildiğimiz yüzlerce şarkının yazarı Aysel Gürel'in 91. yaş gününü kutladık geçtiğimiz günlerde. Sevenleri ve dostlarının bir araya geldiği kutlamada bir de güzel haber paylaştı Mehtap Ar. Yazmış olduğu sözlerle bir dönemin tüm hüznüne, aşkları, sevinçleri ve öfkelerine tercüman olmuş Aysel Gürel'in hayatı film oluyor. Müjde Ar'ın Aysel Gürel için bir film projesi üzerinde çalıştığını açıklayan Mehtap Ar, her iki kardeşin filmde rol alacağını da belirtti. Müjde Ar'ın hem kendini hem de Aysel Gürel'i canlandıracağı da filmin beyaz perdeye ne zaman geleceği ise şimdilik belli değil.
- Murathan Mungan'ın 2020 Model'i yayında
Bekleyiş sona erdi ve Murathan Mungan'ın albümü 2020 Model çıktı piyasaya. Tüm şarkı sözleri Mungan tarafından yazılan albüm 26 şarkıdan oluşuyor. Her şarkısına farklı bir sesin hayat verdiği sözler Mungan'ın kalemiyle nakış gibi işlenmiş. Bir Bilsem, Ah Bir Bilsem ile başlayan albüm özlediğimiz bir sesi, Nazan Öncel'i de tekrar dinleme fırsatı sunuyor. Burada sözlerimizi kısa tutup albüme bırakalım sözü, kendini anlatadursun... Ve Murathan Mungan'ın da Ozbi'ye eşlik ettiği Gecenin Eldiveni'ni de buradan dinleyebilirsiniz.
- Pearl Jam'den albüm öncesi video
Pearl Jam yeni albümü Gigaton'dan ilk videosunu geçtiğimiz günlerde bahsettiğimiz Dance Of The Clairvoyants'a çekti. Green Day gibi kendilerini yeni bir yol çizmeye karar veren grup "grunge" müzikten deneysel funky bir yola saptıklarını belirtirken, 6 yıl aradan sonra çıkardıkları bu albümde yeni limanlara yelken açmış gibi gözüküyor. Mike McCready yorumuyla, "karanlık, zaman zaman kafa karıştırıcı, müzikal bir kurtuluş ve uzun bir yolculuk" olarak özetlenen albüm 27 Mart'ta satışa sunulacak. Joel ve Jesse Edwards kardeşlerin, 5 Emmy ödüllü, stüdyosu Evolve tarafından çekilen video klibi izlemek ve Dance Of The Clairvoyants'ı bir daha dinlemek için sizi aşağıya alalım. Video önümüzdeki günlerde Amerika Turu'nda grubu dinleme fırsatı bulacaklar için de bir nevi ön izleme tadında.
- Almodovar'dan iki film bir arada
Geçtiğimiz yıl hayatından da izler taşıyan Pain And Glory ile oldukça iyi yorumlar alan üstat Almodovar'dan yeni film haberleri geliyor. Anlaşılan o ki, usta yönetmen Pain And Glory sonrası hiç boş durmamış. İki filmin çalışmalarına bir arada başlayan Almodovar, Indiewire' yaptığı açıklamada, bir sürpriz daha yaparak bu iki filmi İngilizce çekeceğini de açıkladı. Filmlerden ilki Jean Cocteau'nun tek perdelik oyunundan uyarlanacak. 15 dakikalık kısa film sevdiği adamın kendisini terk etmemesi için onu telefonda ikna etmeye çalışan bir kadının kısa hikayesini anlatacak. Almodovar tarafından "görsel bir deneyim" olarak tarif edilen film yönetmenin renkli dünyasını düşününce merakımızı da yükseltiyor. Filmde Tilda Swinton'la çalışacak olan Almodovar yıl sonuna doğru ikinci filmin çekimlerine başlayacak. Kısa öykülerin yazarı Lucia Berlin'in Teksas, Oakland ve Meksika'da geçen hikayelerinin bir araya getirileceği ikinci film A Manuel For Cleaning Women adını taşıyor. Almodovar bu film için iki oyuncuyla anlaştığını açıklıyor fakat isimlerini bir sır olarak saklamayı tercih ediyor.
- Gentle Monster x Mathew Stone
Koreli gözlük markası Gentle Monster ilkbahar/yaz 2020 koleksiyonu My Mars için İngiliz sanatçı Mathew Stone ile çalışmaya karar verdi. Gerçeküstü ve fütüristik bir kampanya kurgulayan marka Stone'un alameti farikası olan geleneksel fırça darbeleri ve dijital manipülasyonlarıyla rengarenk, yerinde duramayan, sürreal dönemden fırlamış bir dünya yaratmış. Stone "My Mars"ı kişilerin kendileriyle daha derin bir düzeyde birleştikleri ve gerçek potansiyellerine ulaşabildikleri bir yer olarak tanımlarken "materyalizmin krala hükmetmediği bir yer olan bilinçaltı tarafından yaratılmış fütüristik bir vizyon" sunmak istediğini vurguluyor. Gentle Monster herbiri teknik şekiller ve renkli detaylar barındıran Makino, Kalo ve Ringa stillerinde 15 yeni çerçevesini bu kampanya ile tanıtıyor.
- Converse Twisted Prep Chuck Hi
1908'de başlayan hikayesinde binlerce model geliştiren ve klasikleşmiş onlarca siluetiyle hayatımızın her döneminde vazgeçilmezlerimizden biri olan Converse isyanın ve bireyselliğin ikonu haline gelmiş Chuck modelinin 70 versiyonu için bir tasarım daha yaptı. İlk basketbol ayakkabısını geliştiren Chuck Taylor ile özdeşleşen model süet ve yama eklentileriyle ürün ailesine yeni bir karakter daha katıyor. Dokulu süet ve yamalı yapısıyla yıpranmışlığı vurgularken sokaktan geldiğini de iyie hissettiriyor bu tasarım. Twisted Prep Chuck Hi adı verilen model Gray / Photon Dust / Rush Blue kodlu renk bileşeninde sunuluyor. Şimdilik sadece yüksek yakalı versiyonu olan modelin şimdilik kısa versiyonu düşünülmüyor.
- Princess Goes To Butterfly Museum
Dexter ve Six Feet Under gibi birbirinden güzel yapımların yanı sıra Broadway müzikallerinde gördüğümüz Michael C. Hall müzikteki yeteneklerini de ortaya dökmeye başladı. Aktör, geçtiğimiz aylarda, yeni grubu Princess Goes To Butterfly Museum ile Ketamine adlı teklisini yayınlamıştı. Grup, 7 Şubat'ta Come To Talk To Me adlı tekliyi paylaşmıştı ve hemen arkasından Ketamine videosu geldi. The Wallflowers'ın davulcusu ve Natalie Merchant'ın ilk üç albümünde de imzası olan Peter Yanowitz ve Blondie'nin klavyecisi Matt Katz-Bohen ile Hall üçlüsünden oluşan grup Hedwig and Angry Inch müzikali sonrası kuruldu. İsmi Katz-Bohen'in kızı tarafından önerilen grup 2020 baharına bir de EP çıkarmayı planlıyor. Michael C. Hall grubu üç ayaklı bir tabure olarak tanımlarken, "herkesin ortaya bir şeyler koyduğunu ve bir araya gelmeden ayağa kaldıramadıklarını" da ekliyor. Aktörün oyunculuğunu da konuşturduğu ve American Horror Story tadındaki video ise David McNutt tarafından yazılmış ve yönetilmiş.
- Zen-G dinliyoruz
Sulukule'den çıkıp sokağı anlattığını söyleyen bir çok rapçiye "yandex" olan Zen-G'den yeni tekli geldi. "Kruvasana garezi olan halk ekmeğim" sözleriyle aklımızı alan rapçi, bu sefer de, Berlin'e uzanmış. Türkçe rap müzik için artık, bir nevi, atlanması gereken çıta haline gelen Berlin'e uçan Zen-G, Sezar'ın ünlü sözüyle, iddiasını da ortaya koyuyor ve "geldim, gördüm, yendim" diyor. Eyvallah ve Kıyak sonrası gelen İskender albüm beklentimizi de yükseltiyor. Kentsel dönüşüme heba ettiğimiz Sulukule'nin bize sunduğu değerlerden biri olan Tahribad-ı İsyan'lı yıllarından beri takip ettiğimiz Zen-G lafı gediğine koyan ve nereden geldiğini unutmayan karakteriyle de farkını ortaya koyuyor. Ufak bir detay ama Zen-G elinden viskiyi düşürmeyen Türkçe rap dünyasından "Chivas sevmem oğlum, bana Malibu koy" diyerek de ayrışıyor. Son bir detay daha verelim, Tahrıbad-ı İsyan, Sulukule dozer paletlerinin altında yok olurken vermek isteyip veremedikleri tepkiyi Gezi'de biber gazı altında vermiş güzide gruplarımızdan biridir. Şimdi biz de Malibu'muzu yudumlayarak önden Kıyak, arkasından da son tekli İskender'i dinyelim ve Tahribad-ı İsyan'dan Ghetto Star ve Leyla'yı da dinlemeden geçmeyelim. Ceza'lı, Fuat'lı yılların Ezhel'le, Aga-B, Şanışer ve Zen-G ile devam ettiğini görmek de ayrı güzel diyerek sonlandıralım güzellememizi...
- Pandomim ustası Marcel Marceau'nun gerçek hikayesi
2. Dünya Savaşı filmi sevenleri ekran başına çekecek gibi duran Resistance 27 Mart'ta gösterime giriyor. Film, bugüne kadar pek duymadığımız, gerçek bir hikayeye dayanıyor. Naziler'in elinden sayısız insanı kurtaran gizli kahraman senaryolarından biri olan Resistance pandomim ustası Marcel Marceau'yu konu alıyor. Marcel Marceau Fransız direnişi esnasında askere alınır fakat savaşmak gibi bir niyeti yoktur. O'da çocuklara esir düştüklerinde Naziler'den nasıl kurtulabileceklerine dair yöntemler öğretmek gibi bir görev üstlenir. Bir izci başı olan Marcel 10.000 hayatı kurtarır. Filmin kadrosu ise oldukça sağlam. Marcel Marceau'yu, The Social Network'te izlediğimiz, Jesse Eisenberg canlandırırken General George S.Patton'ı ise usta isim Ed Harris üstleniyor. Filmin en güzel sürprizi ise The Game of Thrones'un en cesur karakteri Lyanna Mormont'a hayat veren Bella Ramsey'in kadroda olması. Diğer isimler arasında ise American Crime Story'den Edgar Ramiréz ve Harry Potter'dan Clémence Poésy yer alıyor. Filmden bir diğer detay ise annesi profesyonel olarak palyaçoluk yapan Eisenberg'in bu rol için bir yıldan fazla süredir pandomim dersleri almış olması. Ed Harris'in zaten çocukluk kahramanı olduğunu belirten yönetmen Jakubowicz için de ayrı bir önemi var filmin, yönetmen aynı zamanda soykırımdan kurtulanlardan birinin de torunuymuş. Kahramanı olan ve izlediği filmlerde çok etkilendiği oyunculardan bir kadro kurduğunu belirten yönetmen Bella Ramsey için de ayrı bir parantez açıyor ve O'nu "tanıştığı aktrisler içinde en yeteneklilerden biri" olarak tanımlıyor.

























