top of page

Search Results

Boş arama ile bulunan sonuçlar

  • Nick Cave'den sürpriz var

    Sürpriiiz! Nick Cave & The Bad Seeds'den yeni bir albüm geliyor. Hatta geldi bile diyebiliriz, çünkü albüm haftaya çıkıyor. Albüm kayıtlarının devam ettiği, Nick Cave ve arkadaşlarının hummalı bir çalışma içinde olduğunu biliyorduk ama şu ara beklemiyorduk. Skeleton Tree sonrası 3 yıllık bir aradan sonra isminin Ghosteen olduğunu öğrendiğimiz albüm için geri sayıma başlayabiliriz. Hayranları ile bir araya geldiği ve soruları yanıtladığı internet sitesi Red Hand Files'daki açıklamaları sonrası ortaya çıkan bu sürprizde Nick Cave albüm hakkında bazı bilgileri de paylaştı. Buna göre Ghosteen göçmen bir ruha sahip, 11 şarkı ve 2 bölümden oluşuyor ilk bölüm çocuklardan bahsederken ikinci bölümün ana konusu ise ebeveynler. Nick Cave & TheBad Seeds'in, Ghosteen sonrası, 2020'de bir avrupa turuna çıkacağını da belirtelim.

  • Chernobyl Emmy'den mutlu dönüyor

    Chernobyl, 71. Emmy ödüllerinde, mini dizi dalında aday olduğu 6 kategoriden 3'ünde mutlu sona ulaştı. Yaşanan olaylara oldukça sadık kalarak, yarı belgesel havasında çekilen Hbo dizisi en iyi yönetmen, en iyi senaryo ve en iyi mini dizi dallarında Emmy sahibi oldu. Chernobyl'in rakipleri arasında Fosse/Verdon, Sharp Objects, Escape At Dannemora ve When They See Us bulunuyordu. Dizinin yapımcısı Craig Mazin, teşekkür konuşmasında, "umarım gösterimiz,insanlara gerçeğin değerini ve yalanın tehlikesini hatırlatmada yardımcı olabilir" diyerek aslında Chernobyl'i de özetlemiş oldu.

  • Stars'dan kariyer özeti

    Kanadalı indie pop/rock grubu Stars'dan bir "en iyiler" albümü geliyor. 6 Kasım'da Arts&Crafts'tan çıkacak olan albümde, grubun deyimiyle, "ruhlarının en karanlık ve en umutlu kısımlarında tuttukları masallardan oluşan" 20 şarkı bulunuyor. Müzikal anlamda iletebilecekleri yeni mesajları eski şarkıları üzerinden vererek mücadeleye devam ettiklerini belirten Starsın La Guardia'sı için bir kariyer özeti de diyebiliriz.

  • Bir nevi Shamy...

    Variety'nin haberine göre, geçtiğimiz Mayıs ayında, 12. sezonuylu bizlere veda eden The Big Bang Theory'nin iki yıldızı Jim Parsons ve Mayim Bialik Carla adında bir komedi dizisi için tekrar bir araya geliyor. Şöyle de diyebiliriz, hayranları tarafından Shamy olarak adlandırılan Sheldon ve Amy karakterlerini canlandıran ikili ekranlara geri dönüyor. Warner Bros, Fox Entertainment ortak yapımı olan Carla, BBC yapımı ve Miranda Harts'ın yazdığı, Miranda dizisinin bir uyarlaması. Carla, 39 yaşında olan, her gün topluma ve annesine karşı mücadele eden, istediğiniz her şeye sahip olamayacağınızı ve bu yüzden mutlu olamayacağınızı kanıtlamaya uğraşan bir kadının hikayesi. Carla Darlene Hunt tarafından yazılıp, yönetilecek.

  • Rosamund Pike ve Radioactive

    Lauren Redness'in romanından uyarlanan ve senaryosunu, Harry Potter And The Cursed Child'ın yazarı, Jack Thorne'un kaleme aldığı Radioactive'in çekimleri tamamlandı ve 2020'de gösterime giriyor. Radyoactivite alanında yapmış olduğu çalışmalar ile fizik ve kimya dalında almış olduğu 2 ayrı Nobel ödülüne sahip bilim insanı Marie Curie'nin hikayesini anlatan film Curie'nin eşi ile olan ilişkisi ve bilime olan tutkusuna odaklanıyor. Curie'yi, David Fincher'ın yönettiği, Gone Girl'deki performansıyla Oscar adaylığına uzanan Rosamund Pike canlandırıyor. Pike'ı en son, Suriye savaşında hayatını kaybeden muhabir Marie Colvin'i oynadığı ve yine bir biyografi filmi olan A Private War'da görmüştük. Filmin yönetmenliğini ise Persopolis'ten tanıdığımız Marjane Satrapi yapıyor. Filmin oyuncu kadrosunda Sam Riley ve Anya Taylor-Joy da bulunuyor.

  • Neil Gaiman, Sandman ve Netflix

    Medya devleri online platformlarını açıkladıkça rekabet kızışıyor. Apple, Disney, Hbo, Netflix, Amazon, Peacock derken liste uzuyor da uzuyor. Dizi ve film sektörü de başını kaşıyacak vakit bulamıyor. Platformlar eski dizileri ve filmleri kapışmaya çalışırken içerik sağlayıcılar da nefes almadan yeni projeler üretmeye çalışıyor. Hal böyle olunca da uyarlamalara yönelmeden yapamıyorlar. Takipçisi olan yazar çizerin kitapları, romanları, çizgiromanları ve filmleri de epey rağbet görür oluyor. Neil Gaiman da tercih edilen isimlerin başında geliyor. Yaratmış olduğu evrenlerin okuyucu kitlesinde yaratmış olduğu etki de onu seçilir kılıyor. Özellikle Good Omens ve American Gods uyarlamaları sonrası elde ettiği başarı da yapımcılar iştahını kabartmış durumda. Son olarak Netflix Sandman'i de kütüphanesine katacağını duyurmuştu. Açıklama sonrası hikayeye ne kadar sadık kalınacağı ve kurgunun ne kadar müdahaleye uğrayacağı gibi sorular Sandman hayranları tarafından sıkça dillenir olmuştu. Gaiman ise takipçilerinin haklı sorularına Sandman maceralarının büyük bölümünü ekrana taşıyacaklarına dair bir açıklama yaparak cevap verdi. Gaiman detaycılığı ve muazzam hikayeciliği ekrana nasıl aktarılır izleyip göreceğiz ama oluşan beklenti Netflix'i oldukça yoracak diyebiliriz.

  • Recouture

    2000'li yılların başından beri spor ayakkabıları özelleştirme oldukça talep edilir oldu. Aslında raftaki ürüne mahkum değildik. Keçeli bir kalem ya da maket bıçağıyla kimsede olmayan bir ayakkabımız olabiliyordu. Mark Ong ve Dominic Chambrone gibi isimler bu akıma öncülük ettiler. Ayakkabı üzerine yapmış oldukları çizimler ve lüks materyallerin kullanımıyla eşsiz ayakkabılar ortaya çıkardılar. Her ne kadar kapitalizmin girdabından çıkamayıp populizmin bir parçası olsalar da markaların cesaret edemediği birçok tasarımı raflarla buluşturdular. Bu isimlerden bir diğeri olan Shun Hirose ise aslında, 19 yaşında Tokyo'da küçük bir atölyede ayakkabıcılığa başlayan bir tamirci. Zaman içinde müşterileri ayakkabılarda değişiklikler talep eder olmuşlar. Kendi tasarım anlayışını da değiştirdiği ayakkabılara yansıttıkça küçük atölyesindeki işler kendi büyük markası Recouture'ü yaratmış. Ong ve Chambrone'a göre daha sade bir dile sahip olan Hirose hibrid estetik anlayışını "ayakkabıları büyük ölçüde değiştirerek, onları eşşizleştirip yeni bir hayatla birleştirmek olarak" tanımlıyor. Özellikle tabanlar konusunda saplantılı olduğunu ve ürünlerinde özellikle "tochigi" derisi kullanmaya özen gösterdiğini belirten zanaatkarın yeni bir hayatla buluşturduğu ürünleri, Recouture'ün sayfasından takip edebilirsiniz.

  • Dj Shadow ve hiphop

    İlk olarak Rocket Fuel ve ardından Rosie ile geliyorum diyen, Dj Shadow albümü, Our Pathetic Age 15 Kasım'da yayınlanıyor. İki bölüme ayrılmış olan albümün ilk kısmında Dj Shadow'un enstrümantal şarkıları yer alırken diğer kısmında ise Run the Jewels, Nas, De La Soul, Inspectah Deck, Ghostface Killer, Raekwon, Samuel T. Herring, Wiki, Paul Banks gibi isimlerin vokallerini de içeren hiphop altyapılı şarkılar yer alacak. Twitter hesabından yapmış olduğu açıklamada Dj Shadow, adına rağmen canlı ve umut dolu olarak tanımladığı albüm için yapmış olduğu açıklamalarda, bir sanatçı olarak dünyayı yorumlama zorunluluğu hissettiğini ve yaşadığımız zamanın da oldukça yükleyici olduğunu inkar etmediğini belirtiyor ve devam edebilmek için aradığı enerjinin de karanlığın içinde her zaman var olduğuna inandığı aydınlıktan aldığını belirtiyor.

  • Spirits In The Forest

    It's No Good, Never Let Me Down, One Night In Paris ve Alive In Berlin; Depeche Mode ve Anton Corbijn'i biraraya getiren unutulmaz yapımlar... Yıllar içerisinde bir çok defa yolları kesişen Corbijn ve Depeche Mode Spirits In The Forest adlı film için bir kez daha buluştu. Film, grubun 2017-2018 yıllarında yapmış oldukları 115 konserden oluşan ve 3 milyon kişiye ulaşan Global Spirit Turnesi'ni anlatıyor. Müziğin toplulukları inşasındaki inanılmaz gücüne eşsiz bir bakış açısı katan film tur esnasında çekilmiş samimi görüntüler ve grubun heyecan verici müzikal performansını harmanlıyor. Benzerlerinden farklı olarak grubun hayranlarının kişisel dünyalarını da gözler önüne seren Spirits In The Forest, 21 Kasım'da, dünya çapında 2400 sinemada gösterime giriyor.

  • Çimenler ne kadar korkutucu olabilir ki?

    Netflix, Stephen King'den uyarlama olan korku filmi In The Tall Grass'dan bir tanıtım filmi yayınladı. King ve Joe Hill'in birlikte yazdıkları romana dayanan filmin yönetmeni ise Cube, Haunter ve Splice gibi korku filmleriyle tanınan Vincenzo Natali. In The Tall Grass'da yardım çığlıkları duyan hamile bir kadın ve kardeşini çayırlık bir alana girerler ancak çıkmak düşündükleri kolay olmayacaktır.

  • Cohen'den Cohen'e

    Oğul Adam Cohen'den babası Leonard Cohen'e bir saygı duruşu da diyebileceğimiz bir albüm geliyor. Efsane ismin son zamanlarında yazdığı ve seslendirdiği şarkılardan oluşan Thanks For The Dance isimli albümün prodüktör sandalyesinde oturan Adam Cohen birçok önemli ismi de bu albümde buluşturmuş. Katkıda bulunan isimlerin başında Leonard Cohen'in grup arkadaşı Javier Mas yer alırken, piyanist Dustin O’Halloran, bas gitarist Richar Reed Pery ve gitarist Bryce Dessner'in yanı sıra vokallerde de Damien Rice, Leslie Feist albüme hayat veren diğer isimler olmuşlar. Albüm bize Cohen'i tekrar sunarken dansın da hala devam ettiğini gösteriyor.

  • Asi, hilekar, kahraman ve tanrı

    Oynadığı yıllarda, futbolda hep kazanan, özel hayatında ise hep kaybedendi Diego Armando Maradona. Lanus Oeste'nin gecekondu mahallesinden, Napoli'de kürk mantolu partilere uzanan bir hayata sahipti ve bu hayat Amy ve Senna'dan tanıdığımız Oscar'lı yönetmen Asif Kapadia'nın ellerinde yoğrularak beyaz perdeye geldi. Maradona'nın çocukluğundan başlayacak olan belgesel futbol dehasının İspanya, İtalya ve özellikle de 86 Dünya Kupası'nda Arjantin'le zafere ulaştığı günleri bize aktaracak. Belgeselde efsanenin kişisel arşivinden 500 saatlik görüntülerden seçilen kısımlar da yer alacak. Maradona'nın Napoli transferi sonrasında özel hayatındaki hızlı değişime de odaklanacak olan belgesel asi, kahraman, sahtekar ve kimine göre de tanrı olan bir adamın hikayesi. Hikayenin özeti Cnn'den Don Riddell'in "Maradona'nın hikayesi nasıl bitecek?" sorusuna Kapadia'nın verdiği cevapta yatıyor. Kapadia "Bu hikaye, ölüm ve diriliş" diyor ve ekliyor “Diego Maradona ile ilgili ilginç olan şey aslında birkaç kez öldüğü ve ardından tekrar geri döndüğü..."

  • The Who'dan Who...

    The Who, 13 yıl aradan sonra, 22 Kasım'da yeni bir albümle geliyor. Who adındaki yeni albüm reenkarnasyon, ruhanilik, Grenfell Kulesi'ndeki yangın gibi bir çok konuya değinirken, Guantanoma'da yaşananların protesto edildiği Ball and Chain adlı şarkı da şimdiden dinleyiciye sunuldu. Yeni albüm sonrası, grubun önümüzdeki sene İngiltere ve İrlanda'yı kapsayan bir turneye çıkacağını da belirtelim.

  • Fookin' Blinders

    Peaky Blinders'dan bir tanıtım filmi daha geldi. Bilindiği üzere, dizinin 5. sezonu 4 Ekim'de Netflix'te başlıyor. 4 sezon boyunca mimiklerinde bile en ufak değişim olmayan Thomas Shelby tanıtım filmlerinden anladığımız kadarıyla, bugüne kadar her sahnede elinden düşürmediği viski ve sigarayı bırakmış görünüyor. Her iki tanıtımda da, bir iki karede elinde sigara var gibi görünse de viski kadehini hiç göremedik. Kim bilir, belki de Thomas Shelby "görünüşte iyileştirilemeyen üzüntülerin ortadan kaldırılması için damıtılmış" cinlerinin üretimini bitirmiş ve viskiye ara vermiştir.

  • Sırada ne var Phoenix?

    Festivallerden gelen olumlu yorumlar, ödüller ve övgülerle gündemden düşmeyen Joker Dolby Theatre'a gümbür gümbür geliyor. Gladiator, Walk the Line, The Master ve son olarak Joker'deki rolüyle bambaşka karakterlere bürünen Joaquin Phoenix de Oscar için en çok adı geçen aktör denebilir. Akademi'den ödülü alır, almaz tartışmaları süredursun, Phoenix'in bir sonraki projesi belli oldu bile. Bağımsız stüdyolarımızdan A24, yeni projesinde Phoenix'in yer alacağını açıkladı. The National'ın son albümü için çektiği kısa film "I Am Easy To Find" ile duygularımızı boğazımızda düğümleyip bırakan Mike Mills'in kamerasından izleyeceğimiz yeni filmin, adı henüz belli olmamakla birlikte, bir dram olacağı ve çekimlerin sonbaharda başlayacağı belirtiliyor.

  • Dark Waters

    Küçük yaşamları olan insanların büyük mücadeleleri Hollywood'un sevdiği hikayelerden. Hele bir de gerçek hikayeye dayanıyorsa vazgeçilmez oluyor yapımcılar için. Bir kasaba takımının ülke finallerine çıkması, küçük bir kitapçının ya da kafenin global bir firmaya kafa tutması... Dark Waters da bu hikayelerden biri. 2010 yılında ortaya çıkan Dupont skandalını anlatan filmde, gizlenmeye çalışılan bir çevre felaketi sonucunda küçük bir kasabada yaşananlar ve o insanların hukuk mücadelesi anlatılıyor. New York Times'da Nathaniel Rich tarafından kaleme alınan "The Lawyer Who Became Dupont's Worst Nightmare" adlı makaleden yola çıkan film bize yeni bir Erin Brokovich anlatacak da diyebiliriz. Mark Ruffalo, Anne Hathaway ve Tim Robbins'li kadrosuyla Oscar'a da göz kırpan Dark Waters'ın kamera arkasına ise Todd Haynes geçmiş. Far From Heaven ve Carol gibi filmleri ile çıtasını yükseltip Wonderstuck ile hayal kırıklığına uğratan Haynes bakalım bu sefer izleyiciden nasıl bir not alacak.

  • Lego, Legoo, Legoooo

    Lego, 30 yıl aradan sonra, küresel bir reklam kampanyasıyla "dünyayı yeniden inşa et" diyor. Fransız reklam ajansı Betc tarafından oluşturulan kampanyada Lego markası yaratıcılığa ilham verebilecek küresel bir güç olarak konumlandırılıyor. Kampanya yaratıcılığın gücü ve dünyayı değiştirebilme kapasitesini vurguluyor. Reklam fikrinin temelinde, çocukların problemlere yetişkinlerden daha yaratıcı yaklaştığı ve üstesinden gelirken eğlenceli olanakları da gördükleri düşüncesi yatıyor. "Yarının dünyası bugünün çocukları tarafından icat edilir" diyen Betc, reklam filminde, küçük ve sıradan Lego tuğlalarını beklenmedik bir şey haline getirerek daha özgür ve eğlenceli bir dünyanın yaratılabildiğini gözler önüne seriyor.

  • Katil kim?

    Geçtiğimiz günlerde Toronto Film Festivali'nde ilk gösterimini yapan Knives Out, kurgusu ve oyunculuk performansıyla, eleştirmenlerden oldukça iyi notlar almıştı. Star Wars: The Last Jedi'ın da yönetmenliğini yapmış olan Rian Johnson imzalı filmde doğum gününde ölü bulunan yazar Harlan Thrombey cinayetinin ardındaki sır perdesini aralayacağız. Hemen hemen herkesin zan altında kaldığı kurguda gerçeği ortaya çıkarma görevini de Dedektif Benoit Blanc rolünde izleyeceğimiz Daniel Craig üstlenmiş. Knives Out Chris Evans, Jamie Lee Curtis, Ana De Arms, Toni Collette, Don Johnson gibi bir çok isme de ev sahipliği yapıyor. Polisiye roman deyince ilk akla gelen Agatha Christie hikayelerinden ilham alan film yine bir cinayet çözümlemesi olan Gosford Park'a benzetildiğini söylemeden geçmeyelim. Toronto sonrası çıkan, devam filmi söylentilerine cevaben ise Rian Johnson "devam filmi yapmakla ilgilenmiyorum, Benoit Blanc karakteriyle ilgili daha ne yapılabileceği ile ilgileniyorum" diyor. Film serisi ya da dizi mi olur bilinmez ama Rian Johnson Knives Out'u burada bırakacak gibi durmuyor. Filmin Türkiye gösterimi ile ilgili bir tarih henüz açıklanmış değil.

  • Crazy Horse'dan bir tekli daha...

    Uzun zamandır solo albümleriyle dinlediğimiz Neil Young, yedi yıl aradan sonra tekrar biraraya geldiği eski Grubu Crazy Horse ile karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. 2012 tarihli Psychedelic Pill'den beri çıkaracakları ilk albüm olan Colorado'dan Milky Way'i geçtiğimiz günlerde yayınlayan grup, Rainbow Colors adlı bir şarkı daha yayınladı. Efsane isim şarkının ana fikrini, aslında hepimiz bir mozaiğin parçasıyız tadında, "hepimiz bağlıyız" diyerek özetliyor. Son olarak, Heart of Gold, Harvest Moon, Rockin' in the FreeWorld gibi unutulmaz şarkılara imza atmış ve müzik tarihinin efsaneleri arasında yer alırken rock kültürüne de yöne veren Neil Young'ın şu günlerde bir belgesel çalışması içinde olduğunu da belirtelim. Colorado'nun yaratılış sürecini ekrana aktaracak olan belgeselde duyguların nasıl sese dönüştüğü, grubun birarada nasıl müzik yaptığı anlatılıyor. Young'ın sözleriyle özetlememiz gerekirse "yaşlı ruhları içinde hala genç ruhlarını yaşatan yaşlı adamların yaptığı müzik" anlatılıyor bu belgeselde. Colorado Sessions adlı belgeselin yayın tarihi ise şimdilik bilinmiyor.

  • Peacock'tan Battlestar Galactica

    İsminin Peacock olarak açıklanmasının ardından ortamlarda şimdiden oldukça dalga konusu olan NBCUniversal'ın yayın platformu, Apple Tv+, Hulu, Netflix ve Disney ile oldukça sert bir mücadeleye hazırlanıyor. 2020'de yayın hayatına başlayacak olan platform adeta "oyunda ben de varım" dercesine dizi duyurularını yapmaya devam ediyor. The Office, Park ve Recreation'ın ardından şimdi de Battlestar Galactica duyuruldu. Mr. Robot'da imzası bulunan Sam Esmail'e teslim edilen dizinin yeniden çekim olacağı konuşulsa da Esmail'in kişisel twitter hesabından yaptığı açıklamaya göre "mitoloji içinde yeni bir hikaye" bizi bekliyor.

Video

Pharrell Williams x

Human Made x Adidas

pharrell williams, adidas and human made collabration for an adidas sneaker

Peaky Blinders’in emriyle, bu

Snoop Shelby’in Red Right

Hand’i

snoop dog

Michael Stipe'dan ilk solo tekli

michael stipe, moby

Geçmişten

Merhaba Dünya! Bombastikdergi popüler kültür hakkında bir şeyler yazıp çizmek için kuruldu. Konuştuklarınız, konuşacaklarınız ya da gördükleriniz ve göreceklerinizden oluşan "şeyler" hakkında bir "şeyler" bulacaksınız bu dergide. Sinemadan müziğe, "sneaker"lardan sanata kadar bir çok konuda yazıp çiçeceğiz. Keyfinize keyif katabilirse ne ala. 

Bombastikdergi © 2019. Tüm hakları saklıdır.

İletişim

bottom of page