top of page

Search Results

"land art" için bulunan sonuçlar

  • SpY’dan Lille sokaklarını dönüştüren sanat ve endüstri yorumu: Altın Monolitler

    SpY’nin Altın Monolitler Enstalasyonu: Sanat, Güç ve Tüketimin Kesişim Noktası Sütunlar tarih boyunca gücün, dayanıklılığın ve desteğin simgesi olmuştur. İspanyol sanatçı SpY, bu kavramları yeniden yorumladığı çarpıcı bir yerleştirmeyle Fransa’nın Lille kentinde düzenlenen Fiesta Festivaline damgasını vurdu. Ancak bu “sütunlar” klasik mermer ya da granitten değil, altın rengine boyanmış nakliye konteynerlerinden oluşuyor. Golden Monoliths (Altın Monolitler) adını taşıyan bu devasa yapılar, bir şehir caddesini adeta baştan yaratıyor. Sanatçı, taşıma sektörünün simgesi olan konteynerleri yalnızca işlevsel nesneler olmaktan çıkarıp, sanatsal bir dile dönüştürüyor. Dünya çapında malların taşınmasında kullanılan bu objeler, şimdi tüketim kültürünün anıtsal birer hatırlatıcısı olarak karşımıza çıkıyor. Bu çalışmanın zamanlaması da oldukça anlamlı. Zira Donald Trump döneminde uygulanan ticaret tarifeleri gibi küresel ticaret politikaları, toplumlarda tüketim ve ekonomi üzerine yeniden düşünmeye yol açtı. SpY’nin enstalasyonu, bu ekonomik tartışmalara sanatsal bir çerçeve sunarken, aynı zamanda izleyicilere sorgulama alanı da tanıyor. Dev sütunlar arasında yürüyen ziyaretçiler yalnızca boyutlarıyla etkilenmekle kalmıyor, konteynerlerin ilk işlevini de düşünmeye sevk ediliyor. Sanatsal üretiminde toplumsal ve politik meseleleri merkeze alan SpY, geçmişteki projelerinde petrol krizi, göç ve kentsel alanların kullanımı gibi konuları yaratıcı biçimlerde ele aldı. Sanatçının şehir mobilyaları, trafik levhaları ve bariyer şeritleri gibi gündelik malzemeleri sanatsal araca dönüştürme becerisi, onun tarzının belirleyici öğelerinden biri. Golden Monoliths, sıradanı sıra dışı hale getirirken, gücün, estetiğin ve eleştirinin kentle nasıl buluşabileceğini güçlü bir şekilde ortaya koyuyor.

  • “Wes Anderson: The Archives” sergisi açıldı – 30 yıllık sinema evreni ilk kez gün yüzüne çıkıyor

    Londra’daki Design Museum, Wes Anderson’ın kariyerini kapsamlı biçimde ele alan ilk İngiltere retrospektifi “Wes Anderson: The Archives” sergisini ziyaretçilere açtı. Üç on yıla yayılan filmografisinden 700’den fazla obje sunan sergi, yönetmenin yaratıcı sürecine eşsiz bir bakış sağlıyor. 1996 yapımı Bottle Rocket ile başlayan koleksiyon, Anderson’ın en yeni filmi The Phoenician Scheme dahil olmak üzere tüm dönemlerini kapsıyor. Serginin en dikkat çekici parçaları arasında üç metreden geniş pembe Grand Budapest Hotel maketi, Gwyneth Paltrow’un Margot Tenenbaum olarak giydiği FENDI kürk, ve Fantastic Mr. Fox ile Isle of Dogs filmlerinden orijinal stop-motion kuklalar yer alıyor. Cinémathèque française ve Design Museum iş birliğiyle hazırlanan etkinlikte ayrıca Bottle Rocket kısa filminin özel gösterimi de sunuluyor. The Phoenician Scheme’den değerli aksesuarlar — taşlı bir hançer ve Dunhill pipo gibi — sergiyi zenginleştiriyor. Sergi, 21 Kasım 2025 – 26 Temmuz 2026 tarihleri arasında ziyaret edilebilir. #WesAnderson #DesignMuseum #TheArchives #GrandBudapestHotel #FantasticMrFox #IsleOfDogs #FilmSergisi #SinemaHaberleri #ThePhoenicianScheme #LondonExhibition

  • Carlos Amorales’in “Black Cloud” Enstalasyonu: Bir Veda Sanatı

    My Modern Met’in genel yayın yönetmeni Eugene Kim, Phoenix Art Museum’daki bu etkileyici enstalasyonu M3F Fest sırasında Phoenix Art Museum’u ziyaret ettiğimde, karşılaştığım ilk eser Black Cloud oldu.

  • Saype İstanbul'da

    -19'a bir göndermeyle farandol şeklinde gerçekleştirdiği Beyond Crisis adlı çalışmaya imza atan ve "land art"ın öncü isimlerinden biri olan Saype Boğaziçi Chronicles'ın konuğu oldu.

  • KAWS:HOLIDAY dev Companion heykeliyle Abu Dhabi'de

    MinaZayed #ManarAbuDhabi2025 #PublicArt #LightArt #CompanionSculpture #AbuDhabiArt #ContemporaryArt #ArtInstallation

  • Louis De Guzman / In The Rearview

    Filipin asıllı Amerikalı sanatçı Louis De Guzman, Güney Kore’nin Seul kentinde yer alan Soft Corner Gallery’de ilk kişisel sergisi In The Rearview ile sanatseverlerle buluştu. Gangnam bölgesindeki bu özel sergi, akrilik tablolar, fiberglas heykeller ve kağıt bazlı eserlerden oluşan geniş bir koleksiyonu içeriyor. Sanatçının Along The Way evrenini genişleten sergi , karakteri Disruptie ile kişisel deneyimlerini ve köklerini yansıtıyor. De Guzman, eserlerinde değişim ve kendini keşfetme temalarını işleyerek izleyicileri kendi yolculuklarını sorgulamaya davet ediyor. In The Rearview, 11 Nisan 2025’e kadar Soft Corner Gallery’de ziyaret edilebilir.

  • teamLab Phenomena Abu Dhabi: Sanat ve Teknolojinin Buluştuğu Eşsiz Deneyim

    Tokyo merkezli sanat kolektifi TeamLab, Abu Dabi'ye çok duyulu etkileşimli bir deneyim sunuyor. teamLab Phenomena Abu Dhabi, Saadiyat Kültür Bölgesi'nde 18 Nisan 2025'te kapılarını açacak. MZ Architects'in katkılarıyla tasarlanan 183.000 metrekarelik devasa alan, sanat, bilim ve teknolojinin birleştiği dinamik ve sürekli değişen eserlerle dolu. “ Çevresel Fenomenler” konseptiyle, eserler bağımsız olarak var olmak yerine, çevrelerinden beslenerek oluşuyor. Ziyaretçiler, hava, su ve ışık gibi unsurların sanatla nasıl etkileşime girdiğini keşfederek, eserleri kendi hayal güçleriyle şekillendirecek.

  • Banksy

    Yeni bir Banksy işi Londra'nın güneybatısında bulunan Richmond'da ortaya çıktı. Banksy tarafından da kendisine ait olduğu onaylanan eser alıştığımız Banksy işlerinden biri. Bir binanın dış çephesinde çıkıntı şeklindeki bir kolona tünemiş keçi bir çok Banksy işinde olduğu gibi bir güvenlik kamerasının karşısında resmedilmiş. İşini Instagram hesabından da paylaşan Banksy şu ana dek bu keçi ile neye gönderme yaptığı hakkında bir açıklamada bulunmadı.

  • Reuben Wu’dan doğa ve ışığın buluştuğu “Thin Places” serisi

    Multidisipliner görsel sanatçı, fotoğrafçı ve yönetmen Reuben Wu, son serisi “Thin Places” ile doğal manzaralara ışıkla müdahale ederek dikkat çeken bir görsel dil oluşturuyor. Dronlar, lazerler ve uzun pozlamalarla çalışan sanatçı, ışığı adeta heykelsi bir araca dönüştürüyor. Celtic kültüründeki “Thin Places” kavramına gönderme yapan seri, fiziksel dünya ile ruhani alanlar arasındaki sınırların bulanıklaştığı coğrafi eşikleri araştırıyor. Wu, bu soyut alanları, doğaya zarar vermeden yalnızca ışıkla şekillendiriyor. Wu, çekimlerini tamamen analog bir süreçle, 102MP’lik Fujifilm GFX100RF orta format kamera ve manuel ışık yönlendirme teknikleri kullanarak gerçekleştiriyor. Fotoğraflar tek pozlamayla, sahada, gerçek zamanlı olarak oluşturuluyor. Post-prodüksiyona başvurmadan hazırlanan bu görüntüler, Dünya üzerindeki ama sanki başka bir gezegenden gelmiş gibi duran manzaraları yansıtıyor. Seride öne çıkan karelerden biri olan “Surface Tension”, ışıksız bir gecede tuz gölü üzerinde çekildi. Özel bir hava lazeri kullanılarak su yüzeyinin hemen üzerinde süzülen ışık, tuz kristallerini yıldızlar ve yansımaları arasında büyüleyici bir şekilde gözler önüne seriyor. #ReubenWu #ThinPlaces #DroneSanatı #IşıkSanatı #FotoğrafSanatı #DoğaFotoğrafçılığı #AnalogFotoğrafçılık #LazerIşıkSanatı #SpekülatifTasarım #GörselSanat #SanatVeTeknoloji

  • Vhils’in katmanlarla dolu sanatı MUCA'da: Strata Sergisi ziyarete açıldı

    Şimdi, Münih’teki Museum of Urban and Contemporary Art (MUCA), sanatçının 20 yılı aşkın üretimini “Strata

  • Tower of London'da 30.000 seramik gelincik: II. Dünya Savaşı'nın 80. yılı anısına

    İlk olarak 2014’te Paul Cummins ve Tom Piper’ın hazırladığı “Blood Swept Lands and Seas of Red” adlı

  • Vincent Leroy / Floating Orbs

    Vincent Leroy , Tokyo’daki Nakameguro Kanalı’nı büyüleyici bir sanat alanına dönüştürdü. Floating Orbs adlı enstalasyon, karbon çubuklar, 3D baskı parçalar ve aynalı kürelerden oluşuyor. Havayla hareket eden bu devasa mobil heykeller, suyun üzerinde adeta yerçekimine meydan okuyor. Vincent Leroy'un Floating Orbs 'unu ve diğer işlerini incelemek için sayfasına göz atmayı unutmayın.

  • Vhils / Multitude

    Vhils mahlasıyla tanıdığımız ve son olarak Jose Saramago portresiyle kendisinden bahsettiğimiz sanatçı Alexandre Farto Brüksel'de bulunan Mima Müzesi'nde kişisel sergisi Multitude ile yer aldı. Duvar yüzeylerini hiltilerle kazıyarak gerçekleştirdiği işleriyle dikkat çeken sanatçının sergisi insanlar ve şehirler arasındaki ilişkiye yaklaşımına ilgi çekici bir bakış açısı sunan, farklı zaman dilimlerine ait duvar oymaları, reklam panoları, şehir manzaraları, videolar ve enstalasyonlardan oluşuyor.

  • NeSpoon'dan ilmek ilmek

    Bir neslin evinde bulduğu her objenin üzerine itina ile serdiği ve en çok da televizyon üstlerinde kendini gösteren danteller Polonyalı sanatçı NeSpoon'un ellerinde başka bir boyuta uzanıyor. 5 kıtada 40'tan fazla ülkenin 100'den farklı şehrinin kamusal alanlarında, müze ve galerilerinde çalışmalarına yer verilen sanatçının son çalışma sı Łódź'daki 217 Wólczańska Caddesi'nde yer aldı. Birkaç sokak ötedeki bir antika dükkanında bulduğu bir danteli duvara projekte eden sanatçı 130 metrekarelik alanı 6 günde boyamış. Nespoon'un yaptığı işin zorluğu kadar güzelliğini de keşfetmek isterseniz Google Amca'nın görsellerinde aratmanızı öneririm. Karşınıza çıkan manzara muazzam. Instagram hesabından da sadece duvar resmiyle kalmayan dantel çılgınlığını keşfedebilirsiniz.

  • Whiplash ve La La Land'in yönetmeni Chazelle'in mini dizisi The Eddy

    Whiplash ve La La Land gibi müzikle yoğrulmuş filmlerin altından başarıyla kalkan ve Oscar'a da uzanan

  • Refik Anadol'dan Yapay Zeka Sanatı: Living Architecture: Gehry

    Refik Anadol, Guggenheim Bilbao’daki Living Architecture: Gehry sergisiyle yapay zeka destekli sanatı bir adım öteye taşıyor. Ünlü mimar Frank Gehry’nin eserlerini yapay zeka ile yeniden yorumlayan Anadol, açık erişimli görseller ve arşiv materyalleriyle zengin bir veri seti kullanıyor. Sürdürülebilir bilişimle desteklenen özel bir yapay zeka modeli, Gehry’nin mimari projelerinin sanatsal ve yapısal karmaşıklığını analiz ederek benzersiz görseller oluşturuyor. Kerim Karaoğlu'nun AI destekli ses tasarımıyla güçlenen bu etkileyici sergi, izleyicilere sürükleyici bir deneyim sunuyor. Fotograflar © Refik Anadol, Bilbao 2025

  • Ayumi Shibata’nın kağıttan heykelleriyle ışık ve gölgenin dansı: “Poem of Life”

    Sanatçının son sergisi olan “Micro and Macro Universe of Paper Art”, bu yaklaşımını bir adım ileri taşıyor

  • Snik'ten While the World Decays

    Bir süredir işlerine rastlayamadığımız İngiliz ikili Snik 2 yıllık bir aranın ardından bir alt geçit duvarında gösterdi kendini. While the World Decays adlı mural ikilinin alametifarikası haline gelen yarı tonlu çalışmalarından biri. Ruhani portrelere sıklıkla çalışmalarında yer veren Snik bu son çalışmasında da çürüme ve geçicilikteki güzellik gibi temaların etrafında dolaşmış. Eser London Calling Blog tarafından gerçekleştirilen ve 100'den fazla çalışmanın yer aldığı bir sokak etkinliğinin parçası olarak kurgulanmış. Snik While the World Decays

  • Bansky'den yeni iş

    Son olarak Londra sokaklarında bir dur tabelasına yerleştirdiği 3 boyutlu insansız hava araçlarıyla savaşa dur diye Banksy bu sefer çevre konulu bir işle sokaklarda. Son eserini yerleştirmesinin ardından saatler içinde çalınan sanatçı bu sefer işi sağlama almış ve 3 boyutlu bir eser yerine Kuzey Londra'nın Finsbury Park bölgesindeki bir duvarı tuval olarak kullanmış. Budanan bir ağacın arkasındaki duvara püskürttüğü yeşil boya ile ağaca yapılan davranışı eleştiren Banksy'nin bu eseri ise sadece 4 gün dayanabildi. Kim yaptığı bilinmiyor ama birisi yeşil rengi beğenmemiş olacak ki duvarı beyaza boyamak istemiş.

  • Tadashi Kawamata’dan Over Flow

    2018 yılında Lizbon’daki MAAT Müzesi’nde sergilenen Tadashi Kawamata’nın over flow  enstalasyonu , ilk bakışta devasa bir çöp yığını gibi görünüyordu. Ancak dikkatli incelendiğinde, bu atıkların boşlukta asılı durduğu ve ziyaretçilerin adeta bir okyanusun içine adım attıkları hissini verdiği ortaya çıkıyordu. Plastik atıklardan oluşan bu etkileyici yerleştirme, insan faaliyetlerinin çevresel etkisini çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi. Bu çalışma, Avrupa’daki birçok sanat kurumunun ortaklaşa düzenlediği Eco-Visionaries sergisinin bir parçasıydı. Son on yılda sanat dünyası ekolojik meseleleri daha fazla ele almaya başladı. Olafur Eliasson’un Ice Watch projesi, Superflex ve Tomás Saraceno’nun çevresel sanat çalışmaları ve hatta New York’ta açılan ilk İklim Müzesi, bu değişimin örnekleri arasında yer alıyor. Ancak 2024 itibarıyla bu konular sanat dünyasında eskisi kadar ilgi çekmiyor gibi görünüyor. Hyperallergic’in en iyi 50 sergi listesinde, ekoloji temalı eserler artık daha geri planda kalmış durumda. Sanat dünyasında bir zamanlar ön planda olan ekolojik meseleler, günümüzde izleyicilerde bir tür “konu yorgunluğu” yaratmış olabilir mi? Sanatın toplumsal gerçeklerden bağımsız olması gerektiğini savunanlar olsa da, günümüzde sanat, politik ve sosyal değişim için güçlü bir araç olarak da değerlendiriliyor. Ekolojik kriz, insan hakları ve sosyal adalet gibi konulara yeni bakış açıları kazandırma potansiyeline sahip. Eğer sanatın dünyayı şekillendirme gücü olduğuna inanıyorsak, çevresel felaketler sonrası geleceği hayal etmek için de sanata ihtiyacımız var. © MAAT; photo by Bruno Lopes

Video

Pharrell Williams x

Human Made x Adidas

pharrell williams, adidas and human made collabration for an adidas sneaker

Peaky Blinders’in emriyle, bu

Snoop Shelby’in Red Right

Hand’i

snoop dog

Michael Stipe'dan ilk solo tekli

michael stipe, moby

Geçmişten

Merhaba Dünya! Bombastikdergi popüler kültür hakkında bir şeyler yazıp çizmek için kuruldu. Konuştuklarınız, konuşacaklarınız ya da gördükleriniz ve göreceklerinizden oluşan "şeyler" hakkında bir "şeyler" bulacaksınız bu dergide. Sinemadan müziğe, "sneaker"lardan sanata kadar bir çok konuda yazıp çiçeceğiz. Keyfinize keyif katabilirse ne ala. 

Bombastikdergi © 2019. Tüm hakları saklıdır.

İletişim

bottom of page