Search Results
"land art" için bulunan sonuçlar
- Jeremy Geddes / Periphery
On yılı aşkın bir süreden sonra açtığı ilk kişisel sergisi Periphery, sanatçının sergi alanına yabancılık çektiği bir dönüş değil, aksine yeniden canlanmasını sağlayan bir deneyim oldu. Los Angeles’taki Thinkspace Projects’te gerçekleşen sergi, Geddes’in son beş yılda ürettiği eserleri bir araya getirdi. Detaylı grafit çizimlerden çarpıcı uzay mekiği kazalarına kadar uzanan eserleri, sanatçının benzersiz bakış açısını ortaya koydu. Geddes, kırılgan eserlerini dünyanın öbür ucuna göndermenin kaygı verici olduğunu kabul etse de, Thinkspace ekibinin süreci kusursuz yönetmesi sayesinde serginin başarılı geçtiğini ifade etti. Sanatçının "yavaş üretim süreci" nedeniyle serginin tek bir odak noktası etrafında şekillendiğini belirten Geddes, eserlerin doğal bir bütünlük oluşturduğunu söylüyor. Sergi, ağırlıklı olarak yabancılaşma, teknoloji ve geçicilik temaları üzerine kuruluydu. Eserlerinde, kozmonotların süzüldüğü, arabaların ve otobüslerin havada asılı kaldığı, binaların patlayarak duman gibi yükselen enkazlara dönüştüğü dinamik bir anlatım öne çıkıyor. Geddes, yeni bir eser yaratırken öncelikli olarak yakalamak istediği duygusal etkiyi izole etmeye çalıştığını ve bunu seyirciye aktarmanın en büyük zorluklardan biri olduğunu dile getiriyor. Ancak, Periphery sergisi, bu zorluğun üstesinden başarıyla gelindiğini kanıtladı. Sanatçının eserleri, izleyiciyi içine çeken beklenmedik detaylar ve sıra dışı kompozisyonlarla dolu. Thinkspace’te yılın başlarında sergilenen Periphery serisinden bazı eserler halen satışta. Sanatçı hakkında daha fazla bilgi edinmek için Jeremy Geddes’in web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
- Anonymouse Malmö sokaklarında
Dikkatli gözlere takılacak ufaklıktaki sokak çalışmalarıyla bilinen İsveçli sanat kolektifi Anonymouse'un son işleri için Malmö sokaklarına uzanıyoruz. 2016'da yine Malmö'de Il Topolino adını verdikleri restoran minyatürü ile karşımıza çıkan kolektif farelerin başrolde olduğu Ricotta Records çalışmasıyla bizi bizden almıştı. Pandemi kısıtlamalarından olsa gerek son zamanlarda daha çok kendi evlerinde çalışmalarına rastladığımız sanatçılar küçük bir iskele, bir müze, bir blues ve jazz müzik mekanı ile bir atari salonunu sokaklara yerleştirmişler. Yürüyüş esnasında aniden karşınıza çıkan ve gününüzü güzelleştirecek güzellikteki minyatürler özellikleufak ayrıntılar ve göndermeleriyle dikkat çekiyor. Mousers Arcade adındaki atari dükkanı Feline Fighter 2 ve Cheese Invader gibi oyunlara atıfta bulunurken saat kulesinin ardında Minervas adlı bir de bar bulunan küçük liman özellikegece vakti yanan ışıklarıyla göz alıcı bir hale bürünüyor.
- Michelangelo'nun gizli odasının kapıları açılıyor
Michelangelo'nun 50 yıl önce ortaya çıkarılan ve "Gizli Çizim Odası" olarak bilinen yeraltı koridoru, tarihle iç içe geçmiş sırlarını ziyaretçilere açıyor. Michelangelo'nun Floransa kuşatması sırasında Papa VII. Clement'in zulmünden kaçmak için sığındığı bu mekan, dehanın kireç ve karakalemle çizdiği insan figürlerine ev sahipliği yapıyor. Medici Şapellerinin altında bulunan bu özel eserler, 15 Kasım 2023 ile. 20 Mart 2024 tarihleri arasında ziyaretçilere kapılarını açıyor. Michelangelo'nun eşsiz sanatının bu özel keşfine tanıklık etmek için bu tarihleri kaçırmayın.
- Steve Messam'dan Oranje ve Tunnel
Mekana özgü geçici kurulumları ile bilineni yeniden algılamamızı sağlayan sanatçı Steve Messam Blow Up Art
- Jim Bachor'dan Master Pieces
sevdasıyla beslediği tarzını yollardaki çukurlara yansıtan Jim Bachor Master Pieces adını verdiği seride Art
- Mateo Humano'dan portreler
Fransız sanatçı Mateo Humano hayalindeki portreleri bizlere aktarmak için sıradışı bir portre kullanmış. Sanatçı beyaz tuvallerin yerine kendi deyimiyle "akıllıca yer verilmiş felsefi mesajların yanı sıra totem, kabile veya manevi sembollerle" bezenmiş İran halılarını tercih etmiş. Humano standartizasyon ve kitle kültürü tarafından yamyamlaştırılan kültürel kimlik sorgusunu halıda ve yüzde var olan simetri kurallarına bir insan unsuru ekleyerek, derin varlığımıza ve evrensel bilince temas eden çalışmalar ortaya koymuş. Portrelerindeki kadının varlığı ise halının dokuma ve tasarım aşamalarındaki yadsınamaz katkılarından dolayı bir onurlandırma ve saygı vurgusu olarak tanımlanmış. Diğer bir yandan da sanatçı halının dokuma ve tasarım aşamalarında katkısı yadsınamaz kadınları portrelerine taşıyarak onlara olan saygısını sunmuş.
- Time / Rone
Sokak sanatçılarının ne zaman nerede hangi işle karşımıza çıkacağı belli olmuyor ve belki de onları değerli kılan hiç aklımızda ya da planımızda yokken bir sanat eseri ile bizi karşılaştırıyor olmaları. Bu sefer yolumuz Avustralya'ya uzanıyor ve sanatçı Rone'un duvar resimlerine göz atıyoruz. Time adlı sergide sanatçı ülkesinin terkedilmiş ve unutulmuş orta yüzyıl mekanlarını dev duvar resimleri ile süslüyor ve izleyiciye sanatını keşfetme yolu açarken mekanları da hayatla bir kez daha buluşturuyor. Aralarında bir haber ajansı, posta ofisi, santral, dikiş atölyesi gibi mekanlar bulunan 12 farklı alan yıpranmış olsalar da bırakıldıkları günkü gibi dururken Rone'un devasa portreleri besteci Nick Betterham'ın notalarından oluşan sesler eşliğinde sergileniyor.
- Pejac / Welcome
İspanyol sokak sanatçısı Pejac bir kez daha akıllara ziyan bir çalışması ile karşılıyor bizi. Aberdeen sokaklarında karşımıza çıkan sanatçının son çalışması yüzlerce minyatür figürün bir araya gelmesiyle oluşan bir paspas. "Hoşgeldiniz" mesajıyla birlikte gelen çalışmada Pejac ezilmekten bıkmış insanları sembolize ediyor. NuArt Aberdeen Festival kapsamında yer alan eserde sanatçı toplumun uçlarında yaşayan ve görmezden gelinen, baskı gören, umursanmayan kesimleriyle bir empati arayışına giriyor. Pejac bir paspastan daha fazlası sözleriyle özetlediği çalışmasını "kendini marjinal, yabancı ve ayrımcılığa uğramış hisseden herkes için yaratılan bu yığılma" olarak yorumluyor.
- Invader 4000. mozaik ile Bolivya'da
Dünyanın farklı köşelerinde hiç beklemediğimiz bir anda ve yerde karşımıza çıkabilen sanatçılardan biri olan Invader'ın son durağı deniz seviyesinden 4000 metre yüksekte bulunan Bolivya şehri Potosi oldu. Bugüne dek 79 farklı ülkede duvarlara mozaiklerini yerleştiren sanatçı 80. durağında 4000. eserini de bir duvara bırakmış oldu. Mozaiklerin 4000'de kalmadığını da söyleyelim. Hızını alamayan Invader 53 adet çalışmasını Potosi'ye armağan etti. Sanatçının İstanbul duvarlarındaki işlerini de görmek isterseniz bu bağlantıya göz atabilirsiniz.
- Keith Haring: Street Art Boy
Sanatçının 30. ölüm yıldönümünde bir anma niteliği de taşıyan Keith Haring: Street Art Boy adlı belgesel Ben Anthony tarafından çekilen belgesel pop art sokak resimleriyle tanınan Haring'in hayatından kesitler kendi adını taşıyan vakıfta bulunan hiç yayınlanmamış kayıtların da yer aldığı Keith Haring: Street Art izlenebiliyor. etiketler: keith haring documentary belgesel streetart sanat keith haring: a street art
- Ai vs AI
Londra merkezli sanat ve kültür platformu Circa Art sosyal ve politik konularda insanları düşündürmeye
- Keita Morimoto'nun fırçasından gece vakti
Japon sanatçı Keita Morimoto, şehirlerin gece karanlığındaki büyüleyici anlarını tablolarında hayata geçiriyor. Toronto ve Tokyo arasında mekik dokuyan Morimoto, sokak lambaları, neon tabelalar ve otomatların ışığında parlayan gizli köşeleri resmediyor. İnsan figürleriyle gizemli bir atmosfer yaratan sanatçı, akrilik ve yağlı boya kullanarak her tablosunda dramatik bir ışık oyununu yakalıyor. Sanatçının eserleri "Illuminated Solitude" adlı kitabında bir araya geldi.
- Ai Wei Wei /Arch
2017 yılında New York'da sergilenen Ai Wei Wei yerleştirmesi Arch'ı Stockholm'de yer alan National Museum'un önünde sergilenmeye başladı. İlk olarak Good Fences Make Good Neighbours adlı bir Kickstarter projesi ile fonlanan yerleştirmede aktivist sanatçının bu sefer ki destekçisi ise Spotify'ın kurucusu Daniel Ek'in, dünyayı değiştiren fikirler için bir buluşma noktası olması içim kurduğu, vakfı Brilliant Minds olmuş. Dünyanın farklı bölgelerindeki sınırlarda sıkışıp kalmış tartışmaları ateşlemeyi ve yaşanan sorunları bir kez daha düşündürmeyi amaçlayan çalışmada Ai Wei Wei sınırları olmayan bir dünya hayalini 12 metre yüksekliğinde ve birbiri içine girmiş iki karakter tarafından yarılmış paslanmaz çelik heykeli ile bir kez daha ortaya koyuyor.
- Banksy'den Aachoo
Akdeniz üzerinden Avrupa'ya geçmeye çalışan yüzlerce göçmeni kurtaran aktivist kaptanlardan biri olan ve hapis cezasıyla yargılanan Pia Kemp'e aldığı gemi ile takdirimizi bir kez daha kazanan sokak sanatçısı Banksy bu sefer Bristol duvarlarında gösterdi kendini. En son işleri arasında George Floyd cinayetinin ardından Black Lives Matter hareketine destek olmak adına yaptığı tablosu, Notthingam'da resmettiği bisiklet lastiği ile hulahup çeviren kızı sayabileceğimiz sanatçı bir kez daha baba ocağına dönmüş de diyebiliriz. Sanatçı bu sefer Bristol duvarlarına Aachoo (hapşuu) olarak anılan eserde hapşurunca protez dişleri fırlayan yaşlı bir kadını resmetmiş. Şehrin en dik yokuşlarından birine sahip olan Vale Caddesi'nde yer alan Aachoo'ya konu olan yaşlı kadın hapşurmasıyla birlikte binaları da yan yatırmış gibi görünüyor. Banksy'nin kişisel hesabından herhangi bir açıklama yapılmadan paylaşıldığını da belirtelim. Zülfüyâre dokunmaktan ve arı kovanlarına çomak sokmaktan pek de kaçınmamasıyla tanıdığımız sanatçı herhangi bir detay vermemiş olsa da pandemi günlerinde hapşuran bir kadının yer aldığı eseri bir Covid-19 göndermesi olarak yorumlandığını da ekleyelim.
- Ed Fairburn'den Yoko Ono ve John Lennon
İngiliz sanatçı Ed Fairburn , tarzını "topopointilism" olarak tanımlayarak haritalar üzerinde insan figürleri oluşturuyor. Mürekkep, kurşun kalem ve boya gibi geleneksel malzemelerle çalışan Fairburn, haritalardaki yollar ve konturlar üzerinde kademeli değişiklikler yaparak figürlerini ortaya çıkarıyor. Sanatçı, haritanın işlevselliğine karşı gelmek yerine onu beslediğini ve koruduğunu belirtiyor. Uzaktan bakıldığında bir portre gibi görünen eserleri, yakından incelendiğinde detaylarını yitirerek bir paradoks yaratıyor. Fairburn'un son işi ise Mind Games için John Lennon ve Yoko Ono Portresi oldu. Ed Fairburn, John Lennon’ın portresini müzik ikonunun doğduğu şehir olan Liverpool’un 46 inçlik haritası üzerine işledi. Sanatçının ustaca dokunuşlarıyla, kentin dolambaçlı sokakları Lennon’ın yüz hatlarına dönüşüyor. Işık ve gölge oyunlarıyla derinlik kazanan eserde, ultraviyole mürekkeple vurgulanan 550 numaralandırılmış yer bulunuyor ve bu noktaların tarihi hikayeleri özel bir kitapçıkta anlatılıyor. Fairburn, Yoko Ono’nun portresini ise Tokyo haritası üzerine uyguladı. Şehrin karmaşık sokakları ve su yolları Ono’nun yüzünü şekillendirirken, 167 farklı lokasyona ait hikayeler yine özel bir kitapçıkta bir araya getirildi. Böylece sanatçı, Ono’yu doğduğu şehirle sanatsal bir bağ içinde sunuyor. Ed Fairburn'den Yoko Ono ve John Lennon...
- Jordan Griska / Wreck
Brooklyn merkezli heykeltraş Jordan Griska'dan sıradışı bir eser Wreck/Enkaz... 2. Dünya Savaşı'ndan kalma bir B-52 bombardıman uçağıyla hazırladığı Grumman Greenhouse anıtsal heykeli, 2009 tarihli Icarus'u ve 2014'te akrilik malzemeden tasarladığı Dolos adlı çalışmalara imza atan Griska "güzellik, teknoloji ve mühendisliğin ölüm ve gerçeklikle çarpıştığı" bir işe imza atmış. Bir kazaya karışmış şekilde manipüle edilmiş bie video oyununda oluşturulan lüks bir araba modeline dayanan Wreck iki yıllık bir sürecin eseri. Griska 12.000 ayna görünümlü çelik parçadan oluşan eserin "kusursuz materyalleri ve mükemmel geometrisi temsil ettiği gerçeğin acımasızlığı ile taban tabana zıtlık içerdiğini" belirtiyor.
- Vincent Leroy / Lenscape
Algımıza seslendiği çalışmalarıyla satırlarımızda sıklıkla yer verdiğimiz Vincent Leroy'un son durağı İzlanda'daki Fjallsálón oldu. Eşsiz doğasıyla bir çok gezginin rotasında yer alan buzdağı lagünlerinden birine de ev sahipliği yapan Fjallsálón'u tercih eden Leroy izleyicisini çokluluk üzerinden sonsuzluğa sürüklediği bu yeni çalışmasında da artık kendisiyle özdeşleştirdiğimiz merceklerine yer vermiş. Her biri farklı kesimlere sahip mercekler ile yanılsamalar üzerinden algımıza uzanan sanatçı doğayla olan ilişkimize yeni, sıradışı bir bakış açısı kazandırırken zihnimizin çevremizle olan bağını da sorgulatıyor. Vincent Leroy Lenscape adlı bu yerleştirmesinde sürüklenen buzul parçalarını, bulutları ve güneşi izleyiciye yakınlaştırarak bir gerçek dışılık yaratıyor. Sanatçı lensleri ile görüneni çoğaltırken, bilineni bozuyor ve inanılanı sorgulatıyor.
- Janet Echelman / Earthtime 1.26 Munich
ihtiyacı hissediyorum” diyen Echelman çevremizde meydana gelen ince değişimlere dair farkındalığımızı artıran
- Spike Jonze'un gözünden The Day I Met Björk
Oyuncu, yapımcı ve fotoğrafçı Spike Jonze'un arşivinden çıkan Björk karelerinden oluşan sergisi, Los Angeles'taki Arroz § Fun sanat galerisinde açıldı. 90'larda Chateau Monmant'ta çekilen ve Jonze'un yönetmenliğini üstlendiği "It's Oh So Quiet" klibinin öncesindeki fotoğrafları içeren sergi, Humberto Leon küratörlüğünde izleyicilerle buluşuyor. Spike Jonze The Day ı Met Björk karşısınızda!
- Rosie Woods...
Bulunduğu kentleri sanal kumaşları ile kaplayan Londralı sanatçı Roosie Woods'un Grenoble Street Art