top of page

Search Results

Boş arama ile bulunan sonuçlar

  • Stan Smith ve Star Wars

    Adidas'tan Star Wars hayranlarını baştan çıkaracak bir Stan Smith yorumu geldi. Uzun zamandır Star Wars ile işbirliği içinde olan markanın yeni yorumu, ilk bakışta, oldukça sade ve net hatlarıyla dikkatinizi çekerken detaylarındaki ufak ama etkili Star Wars dokunuşları ile farkını ortaya koyuyor. The Empire Strikes Back'in 40. yılı anısına çıkarılan modelin başrolünde ise Luke Skywalker yer alıyor. Üst yüzeyinde kullanılan kanvas kumaşın kırık beyaz tonuyla sadeliği ön planda tutan model topuk sekmesinde yer alan Rebel Alliance logosu ile hayranları kendisine bağlayacak gibi duruyor. Dil etiketinde ışın kılıcı ile yer alan Luke'un yanı sıra bağcıklardaki Star tokası da içimizi eriten diğer ayrıntılar arasında. Fazla göze batırılmayan ama ufak nüanslar olarak eklenen bu göndermelerden biri de yarı saydam malzemeden üretilmiş tabanın içinde yer alıyor. Star Wars takipçilerinin bileceği bir detay olan bu ayrıntı filmin unutulmaz "I am your father" sahnesine bir gönderme içeriyor. Taban boyunca büyük puntolarla bir "NOOOOO" çığlığı görüyoruz. Ayakkabının iç tabanlarında ise genç Luke'un bir baskısı yer alıyor. Güzellikler bununla da kalmıyor. Seriye özel üretilmiş kutularda gelen Stan Smith yorumu yanında Yoda, R2D2 ve bir de X-wing pimini de bizlere sunuyor. Adidas Stan Smith "Luke Skywalker" 23 Temmuz'da satışa çıkıyor. Fiyatının ise 120$ civarı olacağı öngörülüyor.

  • Converse x Alexis Sablone'dan üç yeni Cons

    Conversin 70'li yıllarda basketbol ayakkabısı olarak ürettiği, 90'larda bir kaykay ayakkabısına evrilen One Star Pro modeli geçtiğimiz yıl milli sporcu Alexis Sablone işbirliğinde yeni bir görünüm elde etmişti. Sablone'nin sürüş tarzından alınan geri bildirimler ile güncellenen One Star Pro tutuşu artırmak için ek kauçukla desteklenmiş ve dayanıklılığı arttırmak için çift dikiş ile güçlendirilmişti. Estetiksel kaygıları gidermek için süet ile kaplanan model altın yaldızlı yıldız ve Alexis'in altın folyo damgasıyla zenginleştirilmişti. "Siz kayarken tüm gözler ayaklarınızdadır" diyen Sablone ayaklarına her bakışında adını görmenin hafif utangaçlığını da yaşamış olsa da, kadın bir sporcu olarak kendi adını taşıyan bir ürüne sahip sayılı sporcular arasında yer almanın öneminin farkında olduğunu belirtiyor başarılı kaykaycı. İşbirliği bununla da kalmamış. One Star Pro'nun daha sade bir görünüm ve parmak ucunda süet kullanımıyla yumuşatılmış deri yorumuyla tekrar başlayan Converse ve Alexis Sablone işbirliği, pandemi nedeniyle ötelenen, Tokyo 2020 Olimpiyatları için üçlü bir set oluşturmaya kadar gitmiş. Cons koleksiyonunun bir parçası olacak yeni seri One Star Pro'nun yanı sıra Louie Lopez Pro ve yüksek kesim Jack Purcell Pro siluetlerinin tekrar yorumlanmasıyla oluşmuş. 80-90 $ aralığında bir etiketle satışa çıkması beklenen modellerin piyasaya çıkış tarihi şimdilik belirsizliğini koruyor. etiketler: Alexis Sablone Converse sneaker kaykay sokak modası

  • Angel Olsen ve Hand Habits'ten bir Tom Petty yorumu

    4. stüdyo albümü All Mirrors'ı ekim 2019'da çıkaran Angel Olsen Hand Habits ile Cosmic Stream 2'de bir araya geldi ve Tom Petty'nin Walls adlı parçasını seslendirdi. Albüm tanıtımları arasında bu sene başında Roxy Music'in 1982 tarihli albümü Avalon'da yer alan More Than This yorumuyla dinlediğimiz kadife sesli, melankolik bakışlı sanatçımız Angel Olsen North Carolina'daki Masonic Temple'da gerçekleştirilen Cosmic Stream 2'de Hand Habits ile birlikte sahne aldı. Wildly Idle'ın ardından ikinci albümleri Placeholder'ı çıkaran Hand Habits'ten Meg Duffy ile mikrofon başına geçen Olsen Tom Petty and The Heartbreakers'ın 96 yılında beyaz perdeye gelen She's the One filminin müziklerinden biri de olan Walls adlı parçayı yorumladı. İkilinin huzur verici ve etkileyici seslerinden dinlediğimiz parçanın videosunun arka planında yer alan resim ise Olsen'in uzun süreli dostu Ashley Connor'a ait olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.

  • Aga B'den Flaş

    Ankara rap sahnesinin öncü isimlerinden Aga B geçtiğimiz günlerde Instagram hesabından kamera arkası görüntülerini paylaştığı klibiyle birlikte Flaş adlı parçasını yayınladı. Özellikle lirikalitesiyle farkını ortaya koymayı başaran Aga B en son geçtiğimiz yıl mart ayında Muaf adlı albümünü çıkarmıştı. Kendine has tarzı ile Türkçe rapte ana yollardan değil de kendi patikalarından yol almayı tercih eden ve dinleyiciye de farklı rotalar olabileceğini göstermeyi başaran Aga B bu yıl başında da BİS teklisiyle çıkmıştı karşımıza. Üslub, tarz, alameti farika nasıl adlandırırsak adlandıralım Aga B karakterini de müziğine koymaktan çekinmiyor ve bunu yaparken ana akımdan bir beklentisi olmadığını da hissettiriyor. "Kendi" olarak varolduğu rap sahnesinde üretmeye de devam ediyor. Bis'de olduğumu gibi Flaş'ın yapımcılığını yine Pangea Beatz üstlenmiş. Miks ve masteringleri NNoz tarafından yapılan parçanın editinde ise ORB1'i görüyoruz. Klibin kamera arkasındaki isim ise Anıl Yalçın . foto: aga b ig / doruk cakar etiketler: aga b flaş türkçe rap rap müzik muaf

  • Keanu Reeves çizgi roman yazarlığı için kolları sıvadı

    Naif ve yakışıklı aktörümüz Keanu Reeves her yaptığı iş ve girişimle aşili topuğundan vurmayı başarıyor. Ful akbil ile dolaştığı metrolarda görmeye alıştığımız ve bazı davranışlarını ufak ufak biz erkeklerin inadına yaptığını düşündüğümüz (buna kıskançlık da diyebiliriz) Reeves'in son girişimi de çizgi roman dünyasında oldu. Berzerker adında bir kahramanın hikayesini anlatacak yeni roman serisinin yaratıcı kadrosunda yer alan Keanu Reeves aynı zamanda başrol karakteri de olacak. Amerikan hükümeti ile işbirliği yapmış, ölümsüzlüğe sahip, bir kahramanın hikayesini anlatacak olan BRZRKR adlı çizgi romanda kahramanımız geçmiş ve gelecek arasında yolculuklar yapacak. Önlenemez bir güce sahip ölümsüz bir öfke makinesini konu alan roman bolca aksiyon içerecek. Hiper şiddetli bir hikaye olarak tanımlanan çizgi romanda Berzerker nasıl ölümsüz olduğunu ve tekrar ölümlü olabilmenin yollarını araştıracak. 12 bölümden oluşacağı açıklanan hikayenin yazımında Reeves'in yalnız olmadığını da ekleyelim. Çizgi roman Oscar'ı olarak da tanımlanan Harvey ödüllü Matt Kindt'de ekipte. Harvey'nin yanı sıra Eisner adaylığını da 6 kez elde eden Kindt'in Spider Man ve Justice Leagu of America çizgi romanlarının yaratıcılarından biri olduğunu da belirtelim. Boom Studios ile birlikte üretilecek olan çizgi roman Kindt ve Reeves'in tek kesiştiği nokta da değil. Önümüzdeki ay üçüncüsünü beyaz perdede izleyeceğimiz Bill ve Ted serisinin çizgi romanı da yine Matt Kindt'e emanet. Kindt BRZRKR'yi çizgi roman dünyasında sevdikleri her şeyin bir kokteyli olarak tanımlıyor. Çocukluğundan beri çizgi romanları çokça sevdiğini belirten Reeves bu sevginin oyunculuk hayatını da şekillendirdiğini belirtiyor ve hayran olduğu Alessandro Vitti, Rafael Grampa, Clem Robins ve Bill Crabtree gibi isimler ile Boom Studios çatısı altında birlikte çalışacak olmaktan dolayı heyecanını da gizlemiyor. etiketler: keanu reeves çizgi roman brzrkr comics

  • Cem Adrian albüme doğru giderken...

    Son stüdyo albümü Tuz Buz'u 2017'de çıkaran Cem Adrian eylül ayını işaret ettiği yeni albümü Anlatacaklarım Uzun'da yer alacak parçaları teker teker paylaşmaya devam ediyor. Albümde yer alacak şarkılardan beşincisini yayınlayan Cem Adrian son tercihini Yalnız Adam adlı parçadan yana kullandı. Söz, müzik, miks ve masteringi sanatçıya ait olan parçanın piyanosunda ise Sezgin Alkan yer almış. Adrian daha önce albümde yer alacak Bu Yollar Hep Sana Çıkar, Bu Şarkılar Aşka Yazıldı, Bana Sorma ve Bana Dair'i dinleyiciler ile buluşturmuştu. Cem Adrian'ın kişisel Twitter hesabından "zamana yayılmış şarkılar" olarak tanımladığı parçalar dijital ortamlarda çoktan yerini almış durumda. Şarkıların plak ve cd versiyonları ise eylül ayında satışa çıkacak. Adrian temmuz sonuna doğru da bir mobil uygulama çıkaracağını da açıkladı.

  • Pj Harvey ile başa sarıyoruz

    Son stüdyo albümünü 4 yıl önce dinlediğimiz ve geçtiğimiz yıl eylül ayında Shane Meadow'un mini dizisi The Virtues'ın müziklerine 6 şarkı sunan Pj Harvey 1992 tarihli Dry albümü ile başlayarak diskografyasının yeniden basımlarını yayınlayacağını geçtiğimiz aylarda duyurmuştu. Önümüzdeki hafta Dry'ın tekrar sürümünü yayınlayacak olan Harvey tüm uzunçalarlarının demo kayıtlarını da birer albüm halinde yayınlayacak. Demo projesinde ilk adımı da 1995 yılında yayınlanan To Bring You My Love albümü ile atılacak. Üstelik bu güzel haberi paylaşırken Pj Harvey projeden tadımlık olarak Down By The Water'ın demo kaydını da bizlere sundu. fotograf: pjharvey net / Christie Goodwin

  • Keith Haring: Street Art Boy

    BBC, 1990'da kaybettiğimiz sokak sanatçısı Keith Haring'in hayatını anlatan bir belgesel yayınladı. Sanatçının 30. ölüm yıldönümünde bir anma niteliği de taşıyan Keith Haring: Street Art Boy adlı belgesel 4 Temmuz'da BBC 2 kanalında yayınlandı. Ben Anthony tarafından çekilen belgesel pop art sokak resimleriyle tanınan Haring'in hayatından kesitler içeriyor. Belgeselde 80'lerde New York sanat sahnesinde devrim niteliğindeki çalışmalarıyla iz bırakan sanatçının yaptığı röportajlar ve hayatının dönüm noktalarından görüntülere yer veriliyor. Keith Haring'in ölümünden bir yıl önce kurduğu ve kendi adını taşıyan vakıfta bulunan hiç yayınlanmamış kayıtların da yer aldığı Keith Haring: Street Art Boy belgeseli yaşadığı dönemde dahil olmak üzere günümüze kadar yaratıcı enerjisini bizlere aktarmayı başarmış bir sanatçının büyüleyici hayatını bizlere sunuyor. Belgesel iplayer ve BBC'nin sitesinden izlenebiliyor. etiketler: keith haring documentary belgesel streetart sanat keith haring: a street art boy

  • Nike Air VaporMax 2020

    Teknolojiler geliştikçe ve malzemeler çeşitlendikçe değişen ve boyut değiştiren ayakkabı tasarımları bizleri de geleceğe hazırlıyor. Özellikle elektrikli araba tasarımlarında gördüğümüz ve geçmiş tasarım dilinden bir kopuş olarak yorumlayabileceğimiz bu yeni yaklaşım giyim sektöründe de kendini ilk ayakkabılarda göstermeye başladı. Defilelerde oldukça sıradışı ve dikkat çekici fütüristik tasarımlara aşinaydık ama sokak modasına yansımasını bugüne kadar görmemiştik. Ayakkabı tasarımlarının taban yapılarındaki cesur değişimle kendini gösteren yeni anlayış kısa zamanda sokakta da kendine bir karşılık bulacak gibi duruyor. Bu dil değişikliğinin amiral gemisinde yer alan markalardan biri de Nike. Son zamanlarda bambaşka taban modelleriyle karşımıza çıkan marka zaman zaman çıtayı da epey yukarı taşımaktan çekinmiyor. Öncü olmak da böyle bir şey, gücü ve anlayışınızı ortaya koyarak belirli dönemlerde sektörü de sırtlamak, kısmen bir riski üstlenmek de amiral gemisinde yer almanın getirdiklerinden. Bu kararları almakta hiç bir zaman çekinmeyen Nike, özellikle, Space Hippie serisinde kararlılığını da ortaya koymuştu. Bu dünyadan değilmiş gibi duran seri geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilmişti. Aynı tasarım anlayışına sahip bir yeni model daha sunan Nike'ın yeni serisi Air VaporMax 2020 Flyknit oldu. Markanın kendi atıklarını geri dönüşüme sokma konusundaki bilinci bu yeni serilerle birlikte sadece Nike atıkları ile sınırlı kalmayıp diğer endüstriyel atıkların nasıl kullanılabileceği sorusuyla yoğrulmuş. Space Hippie'deki anlayışı genişleten bu yaklaşımla ağırlının %50'si geri dönüşümle üretilmiş. Air VaporMax ünitesinin %75'ini dönüşümle elde eden Nike kullandığı bu tam boy hava ünitesi ile optimum topuk kreti, yumuşak bir geçiş sağlarken ayak altından gelen yanıt hızını da arttırmayı başarmış. Plastik şişe atıkları gibi malzemelerden elde edilen Flyknit ipliğinin ağırlık olarak %67'si sanayi atıklarından elden edilmiş. Kalıplanmış çift yoğunluklu Ortholite taban astarı ayağın konforunu sağlarken %50'si geri dönüşüm malzemeden üretilmiş. %60'lık bir orana sahip girdap etkili topuk klipsi ise ayakkabının çekiciliğini artıran bir katman olarak tasarımda yerini almış. Uyum ve his düşüncesini pekiştiren yapısıyla Air VaporMax Flyknit 2020 sürdürebilirlik ve yeniliği dengeleme düşüncesiyle üretilmiş. Nike ürün tasarımlarının başındaki isim Jesi Small modeli "baştan sona sürdürülebilir kaynaklı bir siluet yapmak ve günlük giyime yönelik kolay bir siluet yapmak istedik" sözleriyle özetliyor. Nike'ın gelecekteki tasarımları için bir çıkış noktası olarak yorumlanan bu yeni siluet 23 Temmuz'da Nike.com'da satışa çıkacak.

  • Nick Cave'den Idiot Prayer

    Geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirdiği Conversations With Nick Cave serisinden ilhamla ortaya çıkan ve Cave'i bir piyano başında izleyip dinleyeceğimiz Idiot Prayer konseri 23 Temmuz'da tek gösterim olarak dijital platformlarda yayınlanacak. Biletli olacak gösterim Nick Cave'in haziran ayında Londra'daki Alexandra Palace'taki solo konserinde kaydedilmişti. Konserde Cave grubu Bad Seeds ve Warren Ellis, Martyn P. Casey, Jim Sclavuno ile birlikte olduğu Grinderman'dan parçalara yer veriyor. Konserin görüntü yönetmenliğini ise Marriage Story'den tanıdığımız Robbie Ryan üstlenirken kurgusunu ise Lady Macbeth ve Ordinary Love gibi yapımların editörlüğünü yapan Nick Emerson yapmış. Bu bağlantıdan biletlerine ulaşabileceğiniz konser 23 Temmuz'da üç farklı saatte yayınlanacak ve geri alma, kaydetme gibi özelliklere kapalı olacak. Kısacası izleyeceğiniz saatte konseri izlediniz izlediniz, ikinci bir şansınız olmayacak.

  • A24, The Green Knight ve bir tanıtım filmi daha

    The Lighthouse, Uncut Gems, Midsommar gibi birbirinden güzel yapımlarla ilgiyi üzerinde tutmayı başaran, bağımsız yapım şirketlerinden A24, başrolünde Dev Patel'in yer aldığı, yeni filmi The Green Knight'tan bir tanıtım filmi daha yayınladı. Kurulduğu 2012 yılından itibaren farklı ve dikkat çekici yapımlarıyla kısa sürede Akademi'den topladığı hatırı sayılır sayıdaki ödülle adından bahsettirmeyi başaran A24'ün yeni yapımının yönetmen koltuğunda David Lowery oturuyor. Hikayenin başrolünde yer alan Patel'e Alicia Vikander, Joel Edgerton, Sarita Choudhury, Sean Harris, Kate Dickie, Berry Keoghan ve Ralph Ineson eşlik ediyor. The Green Knight Yeşil Şövalye'ye karşı gelip kendinini kanıtlamaya çalışan bir yuvarlak masa şövalyesinin hikayesini anlatıyor. Devasa ve zümrüt tenli Yeşil Şövalye'ye karşı amansız bir mücadeleye giren Sir Gawain'i Dev Patel'in canlandırdığı film İngiliz klasik romanlarından Sir Gawain And The Green Knight'tan beyaz perdeye uyarlanmış.

  • O kadro bende olsa...

    Oyuncu kadrosuyla göz kamaştıran, düşman çatlatan ve "o oyuncular ben de olsa, ben de çalıştırırım Barcelona'yı" diyen amcaları bile yönetmen koltuğuna büyük özgüvenle oturtacak The Devil All The Time eylül ayında Netflix içeriğine dahil oluyor. Giriş paragrafı böyle olunca gelişmeye de ister istemez kadrodaki oyunculardan bahsederek başlamak gerekiyor. Sıkı durun başlıyoruz saymaya, liste uzun ve ışıltılı. Tom Holland, Bill Skarsgard, Riley Keough, Jason Clarke, Sebastian Stan, Robert Pattinson, Haley Bennett, Mia Wasikowska, Eliza Scanlen, Harry Melling ve Pokey LaFarge'dan oluşan kadro adeta bir yıldızlar karması. Yönetmenliğini Simon Killer ve Christine filmlerinden bildiğimiz Antonio Campos'un yaptığı film Amerikalı yazar Donald Ray Pollock'un 9 yıl önce çıkardığı romandan beyaz perdeye uyarlanmış. Savaş sonrası yıllarda geçen hikaye bizi 45'ten 60'lı yıllara kadar sürüklüyor. Senaryosunu Paulo ve Antonio Campos'un birlikte yazdığı film farklı hikayeleri olan bir grubun yaşadıklarını anlatıyor. Savaştan yaralı kurtulan, ölüm döşeğindeki eşini kurtarmak için dualardan da ekstrem şeylerden medet uman bir baba, şiddet eğilimli oğlu, fotograflarını çektikleri modelleri öldüren seri katiller Carl ve Sandy Henderson ile işledikleri suçlardan kaçan bir rahip ve yardımcısının bir araya geldiği hikaye bize gotik bir dram sunuyor. Randall Poster, Max Born, Riva Marker ve Jake Gyllenhaal'ın yapımcılığını üstlendiği The Devil All The Time görünen o ki kendinden bolca bahsettirecek.

  • Snowpiercer s02

    Yönetmen Bong Joon-Ho filmi Snowpiercer'ın dizi uyarlamasının ilk sezonunu biter bitmez yapımcılar diziye olan ilgiyi soğutmamak adına olsa gerek ikinci sezon tanıtım filmini hemen yayınladılar. Yayınlanan yeni sezon tanıtımı ilk sezondan aklımızda kalan bazı sorulara da cevap verir nitelikte. İlk sezon üzerine bir çok fikir geliştirilen ve filmde Ed Harris'in hayat verdiği Wilfred karakteri sonunda karşımıza çıkıyor. Üstelik bu karakteri, Game Of Thrones'da tadına doyamadan ölen, Sean Bean canlandırıyor. Bugüne kadar rol aldığı hemen hemen tüm rollerde öldüğünü ve artık hayatta kalan bir karakteri oynamak istediği selzenişiyle geçtiğimiz yıllarda gündeme gelen Bean'in sonu umarız dizide filmdekinden farklı olacaktır. Dizinin yayınlanma tarihi ise henüz bilinmiyor. İki sezon onayını cebine alarak çekimlerine başlandığı için Snowpiercer'ın ikinci sezonunu çok bekleyeceğimizi sanmasak da pandeminin yapımcıların planlarını sıkça değiştirmek zorunda bıraktığını da göz önüne alarak beklemeye devam ediyor ve beklentilerimizi de tırpanlamaya devam ediyoruz. Son olarak, henüz ilk sezonu da izlemeyenler için kısaca diziyi özetleyecek olursak, Snowpiercer başarısızlıkla sonuçlanan bilimsel bir çalışma sonrası buzula dönüşen dünyada bir trene sığınarak kurtulan insanların hikayesini anlatıyor. Dizide karakterler bu küresel felaketin yanı sıra tren içindeki sınıfsal farklılıklarla da mücadele etmek zorunda kalıyorlar.

  • Demir Demirkan, 14 yıldır yayınlamadığı parçası, Hayat Nedir'i dinleyicisi ile buluşturdu

    2019'da tamamı İngilizce Elysium In Ashes albümünü çıkaran, mayıs ayında da, pandemi sürecinde bireysel karantinasını yaşadığı günlerde yazdığı parçası, Deli Hayaller'i yayınlayan rock müzik tarihimizin önemli isimlerinden Demir Demirkan 2006 yılında kaydedip yayınlamadığı şarkısı Hayat Nedir'i paylaştı. Demirkan'ın 2000'li yılların başlarında plak şirketleri, müzik kanalları ve radyoların "kimse sert müzik dinlemez" anlayışına bir tepki olarak yayınlamaktan vazgeçtiği Hayat Nedir, dijital platformların müzik dinleme ve dinleyiciye ulaşma yöntemlerini değiştirdiği günümüzde, aradığı özgürlüğü bulmuş. Evrende kaybolmuşluğumuzun korkusunu örtmek için dünyevi zevkleri esas saydığımız bir varoluşu sorgulayan parça, benliğimizi tekrar keşfedebilmek için, bu zevklerden uzaklaşabileceğimiz bir varoluş şekli yaratarak bastırdığımız korkularımızdan kurtulmaya odaklanıyor. Sözlerini Demir Demirkan'ın yazdığı parçanın müziklerini de Demirkan ile birlikte Kerem Tüzün, Ozan Yılmaz ve Nedim Ruacan birlikte yaratmış. Demir Demirkan'ın köklerine bir dönüş olarak tanımlanan Hayat Nedir'in klibini ise Pentagram'ın ritim gitaristi Hakan Utangaç çekmiş.

  • Rosamund Pike'lı Radioactive'den bir tanıtım filmi daha

    Temmuz sonuna doğru Amazon Prime'da gösterime girecek olan Radioactive'den bir tanıtım filmi daha paylaşıldı. Harry Potter And The Cursed Child'ın yazarı, Jack Thorne'un kaleme aldığı Radioactive fizik ve kimya dalında 2 ayrı Nobel'e sahip bilim insanı Marie Curie'nin eşi ile olan ilişkisi ve bilime olan tutkusunu anlatıyor. İlk gösterimini, geçtiğimiz eylülde, Toronto Film Festivali'nde yapan film bizi 19. yüzyılın son dönemlerine götürüyor. Bilim alanındaki gelişmelerin hızlandığı ve erkek egemen bir dünyada Currie'nin mücadelesine odaklanan filmin başrolünde Gone Girl'deki rolüyle Oscar adayı olan Rosamund Pike'ı izleyeceğiz. Bir Marjane Satrapi filmi olan Radioactive'de Pike'a Sam Riley ve Anya Taylor-Joy eşlik ediyor.

  • Lucifer s05

    Uzun zamandır belirsiz bir sürece giren, pandemiyle birlikte çekildi, çekilecek, iptal mi etsek gibi süreçlerin ardından 5. sezon onayını alan ve çekimlerine başlanan Lucifer'in yeni sezon tanıtımı Netflix tarafından yapıldı. The Sandman çizgiromanında yer alan Lucifer karakterinin kendine bir yan hikaye oluşturmasının ardından ekranlara uyarlanan dizi ilk olarak Fox'ta yayınlanmıştı. Fox'un projeden vazgeçmesi üzerine Netflix'in sahip çıktığı seri kendine hatırı sayılır bir izleyici kitlesi yaratmayı da kısa sürede başarmıştı. Son olarak Netflix yönetimi tarafından 6. sezon onayı da duyurulan dizinin izleyeceğimiz önümüzdeki sezonu 16 bölümden oluşacak. Netflix'in 8'er bölümlük iki kısımda yayınlayacağı dizinin ilk kısmı ise Ağustos ayında yayınlanacak. İnsanları daha iyi anlamak için cehennemden dünyaya gelmeye karar veren Lucifer Morningstar'ın LAPD ile işbirliği yaparak suçluların peşine düştüğü serinin 6. sezonu ne zaman yayınlanacak henüz bir tarih verilmezken 2021'in ilk yarısı en iyimser tahmin diyebiliriz.

  • Mike Skinner The Streets ile tekrar sahnede

    Uzun zamandır sesleri çıkmayan bir çok grup ve sanatçı albüm ya da teklileriyle birer birer tekrar müzik sahnesine döner oldular. Bu isimlerden biri de The Streets oldu. Bugüne kadar beş stüdyo albümünü dinlediğimiz İngiliz müzisyen Mike Skinner'ın zaman zaman elektronik müzik soslu sunduğu alternatif hiphop, rap ve "grime" projesi The Streets en son 9 yıl önce Computers and Blues albümüyle çıkmıştı karşımıza. Geçtiğimiz aylarda Tame Impala'nın da yer aldığı Call My Phone Thinking I'm Doing Nothing Better adlı parçasını ve sosyal mesafe mesajlı klibini dinleyip, izlediğimiz müzisyenin yeni albümü None Of Us Are Getting Out Of This Life'da dijital kanallarda yerini aldı. Skinner albümde yer alan hemen hemen her şarkıda sürpriz bir isimi de konuk etmiş durumda. İsimleri saymakla bitmeyecek gibi duran konuklar arasında Tame Impala'nın yanı sıra Idles, Eliza, Kasien, Ms. Banks, Donae'O, J.J Solomon, Dapz On the Map ise ilk göze çarpan isimler. İngiltere müzik sahnesinde yer edinen hemen herkese kucak açmış olan albümden daha önce yayınlanan Falling Down ve Call My Phone Thinking I'm Doing Nothing Better ve 10 yeni The Street parçasını dinlemek için sabırsızlanıyorsanız sizi hemen aşağıya alalım...

  • Mimar Angello Renna'dan San Siro Stadyumu için bir dönüşüm projesi Monumento Alla Vita...

    Anıtsal değer taşımadığı onaylanan ve bir süredir yıkılması planlanan, Milano'nun iki köklü futbol kulübüne ev sahipliği yapmış, 80.000 kişilik kapasitesi ile sporseverlerin mabedlerinden biri olma mertebesine ulaşmış San Siro Stadyum'u için mimar Angello Renna tarafından sıradışı, etkileyici ve göz yaşartacak güzellikte bir proje teklifi geldi. Floransalı mimar 94 yaşındaki yapıyı hayatını pandemi sürecinde kaybedenler için bir anıta çevirmeyi öneriyor. Pandemide İtalya'da hayatını kaybeden 35.000 kişiyi anmak için önerdiği proje San Siro'yu adeta bir ormana çevirmeyi planlıyor. Mimar Renna yapıyı yıkmadan, istinat duvarlarıyla güçlendirilmiş tribünlere 35.000 adet selvi ağacı dikmeyi öneriyor. Tribünleri teraslara çevrilmiş olan stadın, bir çok kültürde olduğu gibi ölüm ve ölümden sonra yaşamın sembolü olan selvilerle kaplanmasını öneren Renna aynı zamanda güneş ışığı ile yağmur damlalarının ağaçlara doğal bir şekilde ulaşabilmesi için yapının çatısını da tamamen kaldırıyor. Anıtsal bir yapıya bürünecek olan stadyumun kapalı mekanları ise müze, araştırma merkezi ve öğrenciler için atölye olacak şekilde düzenleniyor. Yeşil saha ise tribünlerin ortasında yağmur suyunu toplayacak bir vadi/gölet şeklinde kurgulanıyor. Biriken su yer altı tanklarında toplanırken temizlik ve sulama için kullanılıyor.

  • Karanlık günlerin ardından Katy Perry geri döndü

    Mayıs ayında yaptığı açıklama ile Ağustos'tan 3 yıllık bir ara sonrası yeni albümünü çıkaracağını öğrendiğimiz Katy Perry albümde yer alacak şarkıları teker teker paylaşmaya devam ediyor. Sene başından itibaren Never Really Over, Daisies, 365, Small Talk ve Harleys in Hawaii parçalarını dinleyicisi ile paylaşan Katy Perry'nin son tercihi ise Smile oldu. Albüme adını da veren parçayı Instagram hesabından "hayatımın en karanlık günlerinde, gülüşümü kaybettiğimde albümün başlık parçasını yazdım" sözleriyle paylaşan sanatçı yeni albümünü dayanıklılık, umut ve sevgi hikayeleri içeren ışığa doğru bir yolculuk tanımlıyor.

  • Apple Tv+'ın komedi dizisi Ted Lasso pek yakında!

    Bir Amerikan Futbolu koçunun, deneyimi olmamasına rağmen, İngiltere'de bir futbol takımının başına geçmesini konu alan komedi dizisi Ted Lasso 14 Ağustos'ta Apple TV+ içeriğine dahil oluyor. NBC Sports'un 2013-2014 sezonunda İngiltere Premiere League'inin yayın haklarını alması üzerine başlattığı tanıtım filmlerinde yer alan Ted Lasso karakterinin dizi uyarlaması olan yapım geçtiğimiz yıl ekim ayında Apple Tv+ tarafından onaylanmıştı. Colossal'da Oscar karakterinde izlediğimiz komedyen ve senarist Jason Sudeikis'i Ted Lasso olarak izleyeceğimiz dizi 10 bölümden oluşacak. NBC Sports'un reklamlarında da Ted Lasso'ya hayat veren Sudeikis'e dizide Horrible Bosses 2 ve Bless This Mess'de de izleme şansı yakaladığımız Brendan Hunt eşlik ediyor. Filmin senaryosunu ve yapımcılığını Sudeikis ve Bill Lawrence birlikte üstleniyor. Hunt ve Joe Kelly'nin de senaryo ekibinde olduğunu ekleyelim.8 bölümden oluşan dizinin bölümlerini ise 3 farklı yönetmen çekmiş. 10 bölümden oluşan dizinin yönetmen sandalyesini paylaşan isimler ise Tom Marshall, Declan Lowney ve Elliot Hegarty olmuş.

Video

Pharrell Williams x

Human Made x Adidas

pharrell williams, adidas and human made collabration for an adidas sneaker

Peaky Blinders’in emriyle, bu

Snoop Shelby’in Red Right

Hand’i

snoop dog

Michael Stipe'dan ilk solo tekli

michael stipe, moby

Geçmişten

Merhaba Dünya! Bombastikdergi popüler kültür hakkında bir şeyler yazıp çizmek için kuruldu. Konuştuklarınız, konuşacaklarınız ya da gördükleriniz ve göreceklerinizden oluşan "şeyler" hakkında bir "şeyler" bulacaksınız bu dergide. Sinemadan müziğe, "sneaker"lardan sanata kadar bir çok konuda yazıp çiçeceğiz. Keyfinize keyif katabilirse ne ala. 

Bombastikdergi © 2019. Tüm hakları saklıdır.

İletişim

bottom of page