top of page

Search Results

"saat" için bulunan sonuçlar

  • Saype Nairobi'de

    En son Benin kumsallarındaki çalışması ile satırlarımıza taşıdığımız, ülkemizde de Boğaziçi Chronicles'ın konuğu olarak Güney Kampüsü ve Haliç'te Beyond Walls projesinin İstanbul ayağında eserlerini görme fırsatı bulduğumuz "land art" önde gelen isimlerinden Saype Kenya'nın başkenti Nairobi'de. World in Progres adını verdiği proje Cenevre, New York ile birlikte Nairobi'deki Birleşmiş Milletler mezkezlerinde yer alan 3 ayaklı bir triptikin Kenya ayağı. Kendi içinde de üç bölüme ayrılan çalışma iki çocuk tarafından yaratılan ideal bir dünya tasviri. Biyolojik, doğal pigmentlerden yapılan biyobozunur boyalarla doğaya zarar vermeden yaptığı dev eserleriyle tanıdığımız Saype arazi üzerinde yarattığı modern freskiyle çocuklara bırakacağımız mirasa özen göstermemizi ve sorumluluklarımızı düşünmeye itiyor. 2020'de Cenevre'de başlayan World in Progress'in bu son ayağı 7500 metrekarelik bir alanı kaplıyor.

  • Jr. Roma'da

    10 gündür herhangi bir paylaşımda bulunmadık, bulunamadık. Hala yapacak çok işimiz, saracak çok yaramız olsa da akıl sağlığımızı yitirmeden, yaşadığımız cehennem sürecinden sonra ufak ufak hayata dönmeye çalışmak için oturduk bugün bilgisayarımızın başına. Yazacak çok konu birikti bu süreçte. İlk paylaşımımızda satırlarımızda sıklıkla yer verdiğimiz Jr.'dan. Floransa'da bulunan Palazzo Strozzi'de sergilediği La Ferita'nın dahil olduğu "trompe l'oeil" enstalasyon serisinin devamı olan bu yeni eser Roma'da bulunan Fransız Büyükelçilik binası Palazo Farnese'nin cephesini süslüyor. Fasadın ötesini açılmış sanal bir yaradan bizlere sunan sanatçı 600 metrekarelik bu çalışmasında şu günlerde tadilatta olan Palazzo Farnese'yi bir hayal üzerinden ulaşılabilir kılıyor. Duvarların ardında kalanı, ortaya çıkarmak için kurgulanan ve bir nevi röntgencilik eylemini de içinde n bu serinin en yeni eseri iskele üzerine sahiplenmiş alüminyum üzerine basılmış görsellerden oluşuyor. İnşaat alanının güvenliğini sağlayan çitler üzerine sabitlenmiş vinil brandalarla tamamlanan çalışma bir gerçeklik tasviri olarak özetleniyor.

  • Daniel Popper'dan Thrive...

    enstalasyonlarının aksine Fort Lauderdale'de bulunan bir konut projesine yerleştirilen heykel kalıcı bir kamusal sanat

  • Janet Echelman / Earthtime 1.26 Munich

    Amerikalı sanatçı Janet Echelman anıtsal yerleştirmesi ile Munich'in tarihi mekanlarından Odeonplatz'da Earthtime 1.26 adını verdiği çalışmasıyla çıktı karşımıza. 2019'da Hong Kong'da "gökten düşen bir heykel hayaliyle" yerleştirilen çalışma bu sefer Mercedez-Benz'in IAA Mobility 2021 etkinliğinin bir parçası olarak sunuldu. 2 ay boyunca meydanda yerini alan Earthtime 1.26 şehrin bu ikonik köşesini sanatsal bir mekana dönüştürmenin yanı sıra insanoğlunun kültürel ve fiziksel dünyaları arasındaki bağı sorguluyor. Amerika'da gerçekleştirilen ve ulusların bağlarını irdeleyen bir Bienal'le başlayan Earthtime serisinin devamı niteliğindeki eser sert malzemelerden inşa ettiğimiz şehirlerin ortasına yumuşak bir dokunuş da diyebiliriz. “Günlük şehir hayatının ortasında tefekkür anları bulma ihtiyacı hissediyorum” diyen Echelman çevremizde meydana gelen ince değişimlere dair farkındalığımızı artıran sakin bir duyusal deneyim anı yaratmayı hedefliyor. 2010 yılında Şili'de meydana gelen depremin ardından okyanus yüzeyinin aldığı şekilden formunu alan çalışma 360.000 düğümden oluşuyor. Geri dönüştürülebilen liflerden oluşan ağ 24x 21 metrelik bir alanı kaplıyor. Rüzgarla birlikte şeklini güncelleyen Earthtime 1.26 kentsel mekanla olan etkileşimimizi bir adım öteye taşırken duyusal deneyimlerimize de yeni bir perpektif katıyor. fotograflar: echelman.com

  • Saype Beyond Walls ile Benin'de

    Fransız sanatçı Saype sekizinci ayağını geçtiğimiz aylarda İstanbul'da gerçekleştirdiği Beyond Walls projesinin onuncusunu Benin'in Ouidah ve Ganvie şehirlerinde gerçekleştirdi. Birbirini sıkıca kavramış iki kol ile dünyanın faarklı köşelerinde en büyük insan zincirini sembolize eden Saype birlik olmak, yardımlaşma, nezaket gibi kavramları sorguluyor. Tarihte yaşadığı onca acıya rağmen, ders almayıp arasına duvarlar ören insanoğluna birlikte yaşam çağrısında bulunan sanatçının son adresi Ouidah kumsalı ve Ganvie'nin kıyısında bulunduğu Nokoué gölü oldu. Ouidah'ı köle ticaretinde ana merkezlerden biri olmasından dolayı tercih eden sanatçı Ganvie'yi ise bu ticaretten kaçanların sığınma noktası olmasından dolayı seçmiş. Tamamen biyolojik, doğal pigmentlerden yapılan doğaya zarar vermeyen biyobozunur boyalar kullanan Saype iki yıllık süreçte üç kıtada, 37 çift eli 77.000 metrekareden fazla ayanı boyayarak mesajını veren Saype 700 litre boya kullanarak toplamda 1000 metrekareyi kaplayan 5 fresk oluşturmuş. fotograflar: Saype adına Valentin Flauraud

  • Mimozalı Kadın Enli Yokuşu'nda

    Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü ve Beyoğlu Belediyesi işbirliğinde gerçekleştirilen Devamı gelecek olan projenin ilk adımı olan Mimozalı Kadın şehirde yaşayanların sanatla buluşması açısından Müzecilik ve arkeoloji gibi konularda öncü rolü üstlenen, sanat geleneğinin kurumsallaşamadığı bir ülkede bu zihniyetin temellerini atan, eserlerinde insana yer vermekten çekinen bir sanat ortamında insan figürünü

  • Jörg Gläscher'den C19/18

    Almanya'nın Kasım 2020 ve Mart 2021 arasında yakalandığı Covid-19'un ikinci dalgasını yaşadığı yaşadığı karanlık günlerde kendini Hamburg yakınlarındaki bir ormana atan fotografçı Jörg Gläscher yaşadığı endişeyi temel alan bir çalışmaya imza attı. Dalları keserek doğaya zarar vermek yerine ormanın zeminine düşmüş çürümeye yüz tutmuş dalları toplayarak gerçekleştirdiği dalga formundaki yerleştirmelerinin her birini fotografladıktan sonra yok eden sanatçı dalları bir sonraki yerleştirmesinde tekrar kullanmış. C19/18 adını verdiği çalışmasına dalganın tanımıyla başlamış Jörg Gläscher. “Dalga, bir sistemin durumundaki periyodik bir salınım veya bir defalık bozulma değişikliğidir” cümlesinden yola çıkan sanatçı Almanya gibi her açıdan büyük ve güçlü bir devleti bile hareketsiz hale getirebilen doğanın gücünü dalga formuyla görselleştirmiş. Ormanın derinliklerinde oluşan ve gitgide büyüyerek bizleri vurmaya gelen bir gücü yansıtan çalışma korkuyla başa çıkmanın verimli halini bulmayı araştıran ve korkunun nevrotik hale gelmemesini vurgulayan The Diary Complex adındaki bir serinin parçası. fotograflar: https://glaescher.de/

  • Ai Wei Wei x Illy

    Illycaffè ve Ai Wei Wei sanatçının 2006 tarihli çalışması Colored Vases'dan ilhamla bir fincan serisi tasarladılar. 20 yıl önce kahve fincanı gibi gündelik bir nesnenin nasıl yeniden düşünülebileceği fikrinden yola çıkarak kahve fincanlarını sanatsal bir objeye çevirmeye karar veren Illy espresso deneyiminize zevk katmak için seramik fincanlara yaratıcı ve sanatsal dokunuşlar katarak Illy Art Collection’ı yaratmıştı. Aralarında Jeff Koons, James Rosenquist, Julian Schnabel, Robert Rauschenberg, Michelangelo Pistoletto ve Marina Abramovic'in de yer aldığı dünyanın farklı köşelerinden tasarımcı ve sanatçıların dokunuşlarıyla çeşitlenen koleksiyonun son katılımcısı da özellikle insan hakları konunda dikkat çekici işlere imza atan Ai Wei Wei oldu. Ülkesindeki baskıcı rejime karşı çıkışlarıyla tanıdığımız sanatçı kültür devriminin neden olduğu yıkıma dikkat çekmek için 2006 yılında Colored Vases adlı eserini sergilemişti. Kültürel ve tarihsel vandalizme dikkat çekmeye çalışan sanatçı 51 tane "neolitik vazo"yu endüstriyel boyalarla kaplamış ve asırlık işçiliğe aldırış etmeden vazoların geçmişini görünmez kılarak vermek istediği mesajı iletmişti. Görünürlüğünü yitirse de tarihin hala orada olduğunu vurgulayan sanatçı eserini sergilemesinin ardından ortadan kaybolmuş ve bir süre sonra tutuklandığı duyurulmuştu. Sunflower Seeds, Dropping a Han Dynasty Urn, Forever (Bicycles) gibi kavramsal işlere imza atan sanatçı tasarladığı espresso fincan setiyle sanatsal birikimini gündelik bir nesne üzerinden bizlere aktarıyor. İzleyicisini, bir noktasından rahatsız ederek, dikkati üzerinde toplayan ve hakkında daha çok düşünmeye yönlendiren sanatsal tarzını bir keyif objesi üzerine yansıtan sanatçı konum, perspektif, bakış açısı ve yanlış anlama üzerine yoğunlaşmamızı hedefliyor. Illycaffè CEO'su Massimiliano Pogliani "optik bir yanılsama, ya da tek bir bakış açısıyla yanlış anlamadan görmeyi öğrenirsek çok gizli bir güzellik elde ederiz" diyor ve Ai Wei Wei'nin eserini bunun yeni ve parlak bir kanıtı olarak adlandırıyor.

  • Fabian Oefner'den Heisenberg Serisi

    Performans arabalarını kaportasından en küçük vidasına kadar parçalara ayırıp her bir parçasını fotograflayarak oluşturduğu Disintegrating Serisi ile tanıdığımız heykeltraş Fabian Oefner kuantum mekaniğinden ilham aldığı son eseri Heisenberg Serisi'ni tanıttı. Fabian Oefner Werner Heisenberg'in 1927 yılında öne sürdüğü, bir parçacığın momentumu ve konumunun aynı anda tam doğrulukla ölçülemeyeceğini temel alan belirsizlik ilkesinden esinlenmiş. Heykeltraş bir parçacığın iki ayrı parametresini aynı anda ölçemeyeceğiniz fikrini fizik dünyasından alıp sanatsal bir eşdeğerini yaratmış. 5 farklı gündelik nesneden oluşan seride yüzlerce parçaya ayrılan objeler reçine dolgu ile desteklenerek iç işleyişleri görünür kılınmış. Dilimlere ayrılmış nesneler çarpıtılmış yeni bir versiyona sahip olacak şekilde tekrar düzenlenmiş. Belirsizlik ilkesinin "her şeyi aynı anda asla bilemezsiniz" düşüncesine odaklanan sanatçı uzaktan baktığınızda kolayca tanımlayabildiğimiz nesnelere yaklaşmaya başladığımızda şeklinin tamamen bozulup kaybolmaya başladığını göstererek gözlemcinin nesnenin bütününe ve iç işleyişini aynı anda asla hakim olamayacığını vurgulamış. "Bir görüş, düşünce ya da fikri ne kadar doğru görürsek, diğerini o kadar az net görürürüz" diyen Oefner "heykelle olan etkileşiminizin nihayetinde heykelin görünümü belirlediğini" de belirtiyor.

  • Ekow Nimako'dan 100.000 (yazıyla yüzbin) Lego tuğlasıyla Kumbi Saleh 3020 CE

    tuğlasından oluşturduğu 2019 tarihli Kumbi Saleh 3020 CE adlı çalışması Aga Khan Museum tarafından satın

  • Sasha Hartslief'in fırçasından...

    Güney Afrika sanatının önemli isimleri arasında gösterilen Hartslief duygu yüklü fırça darbeleri ile

  • Joe Black / Made in China

    Fotporaf sanatının efsanelerinden biri olarak görülen Robert Capa'nın bir fotografını tasvir eden çalışma

  • Vhils'den Portal...

    Eserlerini sokaklarda ve yapı cephelerinde görmeye alıştığımız ve devasa yüzeyleri kazıyarak ya da oyarak yaptığı işlere aşina olduğumuz Portekizli görsel sanatçı Vhils Portal adını verdiği kişisel sergisini Bologna'daki Magma Gallery işbirliğinde gerçekleştirdi. Halka açık tarihi bir mekan olan Ex Chiesa di San Mattia'da konumlanan sergi Vhils ile özdeşleşen oyma tekniği ile dönüştürülmüş ve yeni bir hayata sahip olmuş kapılardan oluşuyor. Her biri terk edilmiş, metruk binalardan toplanan kapılar izleyicisini gözlemin ötesine geçirip bir anlama sürecine davet ediyor. Eserlerinde sıklıkla yerel karakterlerin portrelerine yer veren sanatçı Portal sergisinde yer alan kapılara da Bologna sakinlerinin portrelerini oymuş. Yansıttığı çevreden beslenmeyi seven sanatçı büyük ölçüde farkedilmeyen, basit bir zorunluluk nesnesi olarak görülen veya amaçlarından sıyrıldıklarında anlamsızlaşan bölmeler olarak algılanan kapıları keşif için verimli bir zemin olarak belirlemiş. Pandemi sürecinde birbirinden uzaklaşan insanların izolasyon, korku, yalnızlık ve keskin bir şekilde kısıtlanan özgürlük duygusuyla karşı karşıya kaldıkları bir dönemde sergilenen bu anıtsal yerleştirme sahiplik ve özgürlük, geçirgenlik inzivaya çekilme ve katılım, geçirgenlik ve geçirimsizlik gibi karşıt fikirleri sorguluyor. “Portal”, kendi kapısını açmaktan mahrum kalmanın çaresizliğini yaşayan herkese saygı duruşunda bulunuyor. Tasvir edilenlerin isimlerini ve hikayelerini bilmediğimiz anonim kişiler olması da "toplumsal temsilin net bir takdiri" olarak sunuluyor. Onların biz, bizim de onlar olduğumuz anlayışını vurgulamayı amaçlayan Portal yabancılarla bir topluluk hissi yaratırken, empatiyi de yüceltiyor. Portal'ın konumlandırılması için eski bir kilisenin seçilmesi de aslında mekanın da kapılar gibi eski amacından uzaklaşmış olsa da anlamını koruyor olması. Asıl amaçlarından yoksun bırakılmış olsalar da kilise hala bir kilise, kapılar da hala birer kapı. Her ikisi de hala bir geçişi temsil ediyor, farklı ve dönüşmüş bir geçicilik türüne geçişi temsil ediyorlar. Her ikisi de hala arkasındaki bilinmeze ışınlayacak birer "portal" olarak orada duruyor.

  • Bu bir halı değildir

    İspanyol sanatçı Selva Aparicio çocukluk travmalarını somutlaştırdığı çalışması Childhood Memories adlı yerleştirmesini Museum of Contemporary Art Chicago'da sergilemeye başladı. Sanatçının Yale Üniversitesi'nde tez olarak sunduğu çalışması aile içi tacizlere bir eşya gibi sessiz kalarak katılanları sembolize ediyor. Yıllar sonra ortaya çıkan haykırış olarak da yorumlanabilecek Childhood Memories örtmek, ifşa etmek, travma ve tanıklık etmekle ilgili. Göründüğü gibi olmayan, yaklaştıkça ya da içine girdikçe somutlaşan eser hafızaya ve anılara kazınanların da bir yansıması. Yaşanan tüm o acı verici anıların parke yüzeye elle kazınarak aktarıldığı çalışmada Selva Aparicio yaralarını ahşabı yaralayarak aktarıyor. İran halılarında sıklıkla gördüğümüz desenler üzerinden yansıtılan geçmişin acıları katlanmış bir halı köşesi, farklı yönlere saçılmış püsküllerde karşılık buluyor.

  • Jr'dan Homily to Country

    Yaptığı her işle dikkatimizi çeken ve çalışmalarına severek yer verdiğimiz Fransız sanatçı Jr. Brezilya'daki, kıymet bilme ve özellikle dezavantajlı ya da gözden kaçmış olanlara saygı duymaya odaklandığı, eserinin ardından soluğu Avustralya'da almış. Tüm işlerinde insanı merkezine koyan sanatçı İtalya'da başlattığı "Homily to Country" adlı en yeni çalışmasını Melbourne'deki NGV Trielanine taşımış. Sulama, iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle yoğun su çıkarmanın neden olduğu Darling Nehri sisteminin ekolojik düşüşüne küresel boyutta dikkat çekmeyi hedefleyen sanatçı aynı zamanda küresel güçteki tarım firmalarının aile çiftlikleri üzerindeki adaletsiz ve denge tanımaz baskısını da sorguluyor. Mesajını üç aşamalı olarak veren Homily to Country'nin ilk ayağında çiftçiler, Darling Nehri'nin kurumuş yatağında, omuzlarına aldıkları 30 metrelik dev fotograf baskılarını taşıyorlar. Yerel çiftçiler arasından seçilen ve Jr. tarafından fotograflanan 4 çiftçinin fotograflarını aynı zamanda eserin ikinci ayağını oluşturan mimari enstalasyonda da görüyoruz. National Gallery of Victoria'nın Equiset Bahçesi'ne konumlandırılan ve inşaat iskelelerinden oluşturulan şapelin pencerelerini oluşturan vitrayları Darling'in ölmekte olan habitatı "süslüyor". Sanatçı tüm çalışmasında fotografladığı karakterleri görsel bir motife çevirerek tekrar üzerinden vermek istediği mesajı da güçlendiriyor. Çalışmanın üçüncü ayağını ise Jr.'ın eseri kurguladığı süreçteki saha çalışmalarında kaydettiği görüntülerden oluşan bir film yer alıyor.

  • "Sadece bir deli tarafından boyanmış olabilir"...

    Uzun bir süredir gizemini koruyan yazının sanatçıya ait olup olmadığı uzun bir süredir sanat çevrelerinde Modern sanatın ve kaygının simgelerinden biri olan eser yaşamı boyunca anksiyete sorunları yaşamış olan

  • 1.000.000 $ (Yazıyla bir milyon dolar)

    Bir spor ayakkabıdan öte, bir sanat eseri ortaya çıkarmak için yola çıkan iki marka 6 aylık bir süreç tarihi ve yeni formülleri ile kendi üreten Meissen'in kendi zengin tarihinden aldığı ilham ile bir sanat ulaşacağı tahmin edilen ZX 8000'den elde edilecek gelir de gençlerin sanata ulaşımını sağlamak için sanat

  • Van Gogh Alive sergisi Yeni Zelanda'da sanatseverlere farklı bir deneyim sunuyor

    Sanatın güzel yanlarından biri de ne zaman, nerede, nasıl karşımıza çıkacağını kestiremiyor oluşumuz. Özellikle de klasik sanatların modern yaklaşımlarla harmanlandığı sergiler bize geçmişin tutkusunu günümüze Teknolojinin de kullanımıyla klasik sanat hiç bir zaman sahip olmadığı görünürlüğe kavuşurken beklenmedik Bassins Des Lumiéres dijital sanat müzesine çevrilen üste Van Gogh, Klimt, Paul Klee gibi sanatçıların kullanımıyla duvarlara yansıtılmış ve bugüne kadar militer amaçlarla yapılmış bir yapı muazzam bir sanat

  • Justin Bateman'dan mozaikler...

    "Çakıl taşları benim piksellerimdir" diyerek yola çıkan sanatçı Justin Bateman doğadan topladıklarıyla doğaya bıraktığı portreler yaratan bir isim. Tarihi karakterlerden günümüzün ünlü isimlerine kadar geniş bir yelpazede portreler yaratan sanatçı deniz kenarından yüksek tepelere kadar farklı doğa ortamlarında topladığı her bir çakılı tuvalinde yeni bir fırça darbesi gibi kullanan Bateman Tibetli rahiplerin mandalalarından ilhamla geçici eserler ortaya koyuyor. Yaşamın sınırlı oluşu ve doğanın her şeyi geri alabilme gücünü tuvallerinin temeline koyan Bateman her bir mozaği sonunda yok olacak olsa da çektiği fotograflarla tarihe notunu bırakıyor. Kraliçe Elizabeth'den, Picasso'ya, Frida Kahlo'dan Monalisa'ya, Dostoevsky'den Leonardo Da Vinci'nin bitmeyen eseri La Scapigliata'ya kadar birbirinden değerli eserleri ortaya koyan sanatçının son çalışması ise 11 gün süren ve 3500 çakıl taşından oluşturulmuş Atatürk portresi olmuş.

  • Leon Keer'den Safe House

    Bu senenin güzel ve üzerinde durulması gereken murallarından biri de anamorfik sokak sanatının önde gelen Sanatçı "Safe House"u bu sene kaybettiğimiz ve alana özgü çevre sanatının en önemli isimlerinden biri

Video

Pharrell Williams x

Human Made x Adidas

pharrell williams, adidas and human made collabration for an adidas sneaker

Peaky Blinders’in emriyle, bu

Snoop Shelby’in Red Right

Hand’i

snoop dog

Michael Stipe'dan ilk solo tekli

michael stipe, moby

Geçmişten

Merhaba Dünya! Bombastikdergi popüler kültür hakkında bir şeyler yazıp çizmek için kuruldu. Konuştuklarınız, konuşacaklarınız ya da gördükleriniz ve göreceklerinizden oluşan "şeyler" hakkında bir "şeyler" bulacaksınız bu dergide. Sinemadan müziğe, "sneaker"lardan sanata kadar bir çok konuda yazıp çiçeceğiz. Keyfinize keyif katabilirse ne ala. 

Bombastikdergi © 2019. Tüm hakları saklıdır.

İletişim

bottom of page